Adi yazılı kira sözleşmesinin, vergi kaydının, SSK belgesinin, elektrik faturasının, su faturasının, telefon tesis belgesinin, vergi dairesi yoklama fişinin, sanayi sicil belgesinin, marka tescil belgesinin, kira ödeme makbuzlarının, İİK.nun 135/2. maddesinde öngörülen ve kiracı sıfatını belgeleyen resmi belgelerden sayılmayacağı- Kira paralarının istenmesinin, İİK.nun 132-135. maddelerindeki hakları da ortadan kaldırmayacağı-
Borçlu-kiracının, ödeme emrine yaptığı itiraz icra mahkemesince kaldırılmadan «tahliye»ye karar verilemeyeceği-
"Tahliye davası", itirazın kaldırılması isteminden ayrı (bağımsız) bir dava olduğundan, "ıslah" yolu ile görülmekte olan "itirazın kaldırılması" davasına eklenemeyeceği–
2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona ereceği, sözleşmenin ve ek sözleşmelerin sona erdiği 31.12.2010 tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden davalıların haksız işgalci durumunda oldukları, bu durumda davacı idarenin İİK.nun 269 ve devamı maddelerine göre kiralanan gayrimenkulün ilamsız icra yoluyla tahliyesini isteyemeyeceği, buna göre, mahkemece tahliye isteminin reddine karar vermek gerekeceği-
Davanın , kiralananda meydana gelen zarar ve eski hale getirme tazminatı istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ödeme emrinin, şikayet yolu ile iptal edilmediği müddetçe geçerli olduğu-
Davalı ile aralarında imzalanan 03.08.2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, temerrüt nedeniyle sözleşmenin fesh edildiğinin davalı tarafa bildirildiğini ileri sürerek, taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine-
3. HD. 22.01.2020 T. E: 2018/326, K: 451-
Süre bitimi ya da tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
İngiltere ve Türkiye'nin yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında New York Konvansiyonuna taraf olması ve MÖHUK'un 1/2. maddesi uyarınca Türk Hukukundan önce tutulması nedeniyle hakem kararının tenfizinde New York Konvansiyonuna ilişkin hükümlerin değerlendirilmesi gerektiği- Tenfizi istenen hakem kararında taraflardan birinin sözleşmenin ifa edilerek yerine getirilmesinden sonra yetkisizliğe istinaden sözleşmeden çekilme arayışı içinde olduğu, sözleşmeyi ifa ederek yerine getirmek suretiyle şirketin sözleşmeyi benimsemiş sayıldığının tespit edildiği, kararda sözleşmenin şirketin yetkilisi tarafından imzalanıp imzalanmadığının değerlendirilerek karar verildiği, bilirkişi seçiminin duruşmada taraf vekillerinin karşılıklı muvafakati ile gerçekleştiği, raporda yer alan tespitlerin mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı, ancak denetlenebilir nitelikte olduğu, hakem kararında .....A.Ş.'nin vekillerine tebligatın yapıldığı, vekillerin beyanda bulunduklarının değerlendirildiği, kaldı ki sözleşmede yer alan tahkim şartında tahkim yargılamasına ilişkin tebligatların şekline ilişkin bir hüküm yer almadığı, bu nedenle tahkim yeri İngiltere olduğundan İngiliz Tahkim Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, bu nedenle davalı vekilinin tebligatların geçersizliği ve savunma haklarının sınırlandığı yönündeki istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı, mahkemece, uygulanacak mevzuat doğru belirlenip tenfiz şartlarının değerlendirildiği, tahkim kararının kesin karar olduğu, hakem kararının maddi ve hukuki olgular yönünden yeniden gözden geçirilmesinin yasak olduğu, bu nedenle tahkim sözleşmesinin, imzanın, ehliyetin, savunma hakkının ve tebligat usulünün yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.