İtirazın kaldırılması ve tahliye isteminde, ödenen kira bedelinin hangi aya ait olduğunun tespitinin gerekeceği-
HUMK'nun 74. maddesine aykırı olarak talebin aşılmasıyla hüküm kurulmasının doğru olmadığı-(HMK. m.26)
HMK.nın 200.maddesindeki sınırlamalar dikkate alındığında davacı dava dilekçesinde vs. deliller sözcüğünü kullanmakla yemin deliline de dayandığı kabul edilerek davacının davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasında geçerli olan sözleşme 08/09/2010 imza tarihli 01/10/2010 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi olup sözleşmenin kiralananın durumu başlıklı bölümün 2 maddesinde “Kiracının Kiralayana 2 ay önceden yazılı olarak bildirimle Kira sözleşmesinin sona ereceğini taraflar beyan, kabul ve taahhüt ederler.” şeklindeki fesih şartının geçerli olup tarafları bağlayacağı-
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak işin; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olacağı-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi talebine-
İşyeri ihtiyacı sebebiyle açılan tahliye davasında, yapılan mukayeseli keşif sonucu mecurun halen iş yapılan yere nazaran daha üstün nitelikte olmasının, tek başına ihtiyacın varlığını kanıtlamayacağı-
Davacı vekili davacının ev hanımı olduğunu ve evde oturmaktan sıkıldığını, ticari hayat içinde yer almak ve topluma daha yararlı bir insan olmak istediğini iddia ederek iş yeri ihtiyacı sebebiyle tahliye isteminde bulunmuş, davacı vekili tarafından delil listesi ile tanık isimleri ve adresleri bildirilmesine rağmen mahkeme tarafından davacı tanıklarına davetiye tebliğ edilmemiş ve davacı tanıkları dinlenmeden sonuca gidilmiş, yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının iki bitişik işyerini birleştirerek geniş bir iş yeri haline getirdiğinde günün şartları gereği bay bayan giyim, tuhafiye, oyuncak ve kırtasiye gibi birden fazla malzeme satışı için kullanıma uygun olacağı belirtilmişse de, dava dışı olan ve davacının malik olduğu bağımsız bölümün tek başına yapılacak işe uygun olup olmadığı belirlenmemiş olduğundan, mahkemece öncelikle davacı tanıkları adına davetiye çıkarılarak davacı tanıklarının dinlenilmesi, sonrasında fen bilirkişi ve alanında uzman bilirkişilerce keşif yapılarak davacının maliki olduğu dava dışı işyerinin davacının yapacağı işe uygun olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın bağış şartına uygun kullanıldığı, BK.nun 297. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmişse de, koşullu bağışın 1989 yılında gerçekleştirildiği, murisin 1993 tarihinde öldüğü gözetildiğinde, somut olayda 818 sayılı Borçlar Yasasının 246. maddesinin uygulanacağı- Rücu hakkının, sıkı surette şahsa bağlı haklardan olup, istisnalar dışında kural olarak mirasçılara geçmediği gibi, temlik de edilemeyeceği-
Kiralananın tahliyesi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.