İstem dilekçesine ekli belgelere göre ihtiyati haciz talep edenin alacak kalemlerinin 6102 sayılı TTK'nın 1352. maddesine göre "deniz alacağı" hakkı veren alacak olduğu, yine aynı Kanunun 1353. maddesi uyarınca istem konusu alacağın "deniz alacağı" olması nedeniyle ihtiyati haciz talep hakkı bulunduğu- İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat koşulu aranmayıp, yaklaşık ispatın yeterli olduğu ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesinin işin tabiatında bulunduğu-
Taraflar arasında 01.01.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğu, davacı alacaklının keşide ettiği ihtarname ile Ekim-K. dönemi için kira bedelinin ödenmesini istediği ve bu ihtarnamenin 22.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, dava ihtarda tanınan 30 günlük sürenin geçmesinden sonra 24.12.2013 tarihinde açıldığına göre davanın süresinde açıldığının kabulü ile kiralananın davanın açılmasından sonra boşaltıldığından konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Şikayete konu işlemin İcra Müdürlüğü tarafından yeni tesis edilen bir işlem olduğu, bu nedenle derdestlik hususunun bulunmadığına ilişkin gerekçesi yerinde ise de şikayetçinin ilamın gereğinin yerine getirilmesi için ek süre tayin edilmesi talebinin reddine ilişkin işleme yönelik şikayetinin iş bu temyiz incelemesi yapılan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 14.03.2024 tarihinden önce, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 14.06.2023 tarih, 2023/... Esas, 2023/... Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verilerek 06.03.2023 tarihli İcra Müdürlüğü işlemin iptaline karar verildiği ve bu karar doğrultusunda ilamın infazı için borçluya süre verilmesi gerektiği gözetilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Davanın, peşin ödenen kira parasının iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu bu nedenle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması gerektiği-
Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı-
Borçlu davalı tarafından kendisi hakkında kira alacaklarının tahsili için yapılan icra takibinden önce, istenen aylar kira paralarının muhtırada belirtilen, ipotekli taşınmaz malikinin borçlu olduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi talep edilen icra dosyasına ödendiği, yapılan bu ödeme ile birlikte kiracı kiralayana olan borcunu ödemekten kurtulmuş olup mahkemece kira borcu ödendiğinden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının su basması sonucunda birtakım eşyaları ile evinde oluşan zarar, malvarlığına ilişkin zarar niteliğinde olduğundan, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı-kiralayan takip talebinde tahliye isteğinde bulunmamışsa, kiracı-borçlu, gönderilen ödeme emrine süresi içinde itiraz etmese de, alacaklı-kiralayanın icra mahkemesinden tahliyeye karar verilmesini isteyemeyeceği-
İİK.nun 269/a maddesi gereğince davalı borçluya ödeme emri tebliğinden itibaren otuz günlük ödeme süresi geçtikten sonra altı ay içinde tahliye davasının açılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.