3. HD. 19.03.2024 T. E: 2023/5664, K: 1171
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin davada; davacı vekilinin 03.01.2008 tarihinden itibaren toplam 12.885,00 TL ödeme yapıldığını iddia ettiği; bu durumda mahkemece kira ilişkisinin başlangıç tarihinden itibaren banka hesap ekstreleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak aylık 670,00 TL den toplam ödenmesi gereken kira miktarından ödenen miktarın mahsubu suretiyle bakiye kira alacağının tespiti gerektiği-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde, davalı takibe konu edilen 2013 yılı 1, 2, 3,4,5 ve 6. aylar kira bedellerini aylık kira miktarını 100 TL kabul ederek ödediğini banka dekontu ile ispat etmiş olup, kesinleşen takibe konu alacak dışındaki kısmi itiraz sebebiyle takibi duran 1.615,00 TL kira alacağı tutarından 600 TL miktarındaki davalı ödemesi düşüldükten sonra bakiye alacak için icra takibinin devamına karar verilmesi gerekeceği-
İlk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacağı-
Fesih durumunda davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesinde (818 sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlendiği ve buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerektiği- Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gün olduğu, akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmeyeceği ve ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerektiği- Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemeyeceği ve bu itibarla feshe dayalı olarak davalıdan tazminat istenemeyeceği- Davaya konu kiralananın çatılı işyeri olması sebebiyle mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Tahliye sırasında taşınmazda karşılaşılan üçüncü kişinin icra memuruna 'taşınmazı işgalde haklı olduğuna' dair -tapu senedi ya da imzası noterlikçe onaylanmış bir kira sözleşmesi gibi- resim bir belge gösterirse, taşınmazdan tahliye edilemeyeceği; üçüncü kişinin böyle bir resmi belge sunamaması halinde, kiralayanın icra dairesine verdiği kira sözleşmesi tarihinden önceki bir zamandan beri, o taşınmazı kullanmakta olduğunu ve kiralayan ile aralarında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, fiilen zilyet bulunduğunu da kanıtlayamaması halinde, taşınmazdan tahliyesi gerekeceği–
Kira alacağının tahsili için girişilen takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi-
"Kira borcunun bono karşılığı ödendiği" savunmasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği
Kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti istemine ilişkin davada, görevli mahkemenin de sulh hukuk mahkemesi olduğu (HMK. mad. 4)- Görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği-
Kira sözleşmesinde öngörülen "ödeme günü"nün değiştirilmiş olduğunun, borçlu-kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.