İcra dairesinin taşınmazın haczi halinde kiracıları da hacizden haberdar edip işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini isteyebileceği, ancak, icra müdürlüğü işlemine karşı çıkmayarak kabul eden kiracıların kiraları ödememesi halinde kiracıların icra müdürlüğünce tahliyesine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından mahkemece, İİK.nun 92. maddesi nedeniyle kiracıların tahliyesine yönelik icra müdürlüğü işleminin iptaline karar vermek gerekeceği-
Mahkemenin kabulünde olduğu gibi yasal otuz günlük ödeme süresi içerisinde takibe konu kira borcunun, davalı tarafından kısmen icra takibinden önce ve kısmen icra takibi başlatıldıktan sonra ödendiği, bu durumda mahkemece takibin başlatılmasına sebep olan davalı borçlu hakkında asıl borç dışında kalan alacağın ferileri yönünden itirazı kaldırılması talebinin kabulü ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken, asıl borcun ödendiği gerekçesiyle itirazın kaldırılması talebinin de reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira sözleşmesine aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle tahliye ile kira alacağı istemi-
Uyuşmazlık konusu değerin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre kesinlik sınırını geçmediği-
Davacının taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini istediği davalının ise sözlü kira ilişkisine dayanarak, davanın reddini savunduğu bu durumda uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, 27.12.2018 tarihli taahhütnamede takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü gerektiği-
Taraflar arasındaki kira ilişkisi 01.09.2014 tarihinde başlamış olup, takibe konu edilen 2014 yılı Temmuz ayı itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisinin başlamamış olduğu gibi, kira sözleşmesinde 2014 yılı Temmuz ayı kirasına ilişkin bir düzenlemenin de bulunmadığı, bu durumda 2014 yılı Temmuz ayı kirası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye isteminde, davalı ticari şirket olup basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğundan kiralananın kullanıma uygun halde teslim edilmediğine ilişkin savunmaların icra yargılamasında dinlenemeyeceği-
Davalılardan birinin dava konusu taşınmazı satın aldığı dosya içindeki tapu kaydından anlaşılması durumunda, malik olan davalı tahliye edilemeyeceğine göre taşınmazı satın alan davalı yönünden tahliye talebinin reddi gerekeceği-
Çıkma payı alacağı ve davacının tahliye ettiği konuta yaptığı faydalı masraf bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada, davalı kooperatifin ortaklarına teslim ettiği konutların kartonpiyerinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının da tahsis edilen konuta lüks masraf mahiyetinde bulunan kartonpiyer yaptırdığından, bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.