Davalılardan birinin dava konusu taşınmazı satın aldığı dosya içindeki tapu kaydından anlaşılması durumunda, malik olan davalı tahliye edilemeyeceğine göre taşınmazı satın alan davalı yönünden tahliye talebinin reddi gerekeceği-
Çıkma payı alacağı ve davacının tahliye ettiği konuta yaptığı faydalı masraf bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada, davalı kooperatifin ortaklarına teslim ettiği konutların kartonpiyerinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının da tahsis edilen konuta lüks masraf mahiyetinde bulunan kartonpiyer yaptırdığından, bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Erken tahliye ve hor kullanma tazminatı ile kira ve yan gider alacağı istemi-
Tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
İtiraz üzerine 12.03.2014 tarihinde açılan işbu davada dosyaya celp edilen ödeme belgelerinden de, davalı borçlunun hakkında daha önce Bergama 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012 / 1151 sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle icra tahsilatı olarak davada dayanılan icra takibinden önce 26.09.2013 tarihinde Mayıs- Ekim 2013 ayları kirası olarak 2.125 TL ve otuz günlük ödeme süresi içinde ancak dava açıldıktan sonra 19.03.2014 tarihinde K. 2013- Şubat 2014 arası aylar kirası olarak 1.855 TL ödediğinin anlaşıldığı, takipten önce ödenen alacak yönünden istemin reddine, davadan sonra ödendiği anlaşılan alacak yönünden yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına, dava tarihindeki bakiye alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İşin, asıl işverenin işyerinde yapılmış olmasının muvazaa iddiasının kabulünün delili olamayacağı, zira taşeronların aldıkları işleri asıl işverene ait işyerinde yapıyor olmaları halinde, bu yerlerin alt işverenler yönünden de işyeri anlamını taşıyacağı, bu gibi durumlarda fiziki olarak tek olan yerlerin hukuki bakımdan hem asıl işverenin, hem de alt işverenin işyeri sayılacağı, alt işveren (taşeron) işçilerinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden, asıl işverenle aralarında hizmet akdi bulunmadığı için yararlanmasının mümkün olmadığının Yargıtay’ca kabul edildiği, esasen anılan sözleşmeden taşeron işçileri yararlanabilecekleri kabul edilseydi dava konumuzda olduğu gibi muvazaa iddiasında bulunulmasına gerek kalmayacağı, ayrıca davacının yararlanmak istediği asıl işveren davalının taraf olduğu TİS’nin tarafı yetkili işçi sendikasının belirlenmesi safhasında taşeron işçileri ve bu arada davacı çalışan işçi sayısının içerisine alınmayacağı, açıklanan bu nedenlerle; davalı
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, dava dilekçesinde tahliye talep edildiği halde, duruşmada davacı vekilinin; ''E.tmanın önlenmesi isteğimiz yoktur'' şeklindeki beyanının tahliyeye ilişkin davasını geri alma mahiyetinde olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek, ''geri alma'' olduğunun belirlenmesi halinde, davalının buna açık rıza gösterip göstermediği saptanarak elatma yönünden sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 29.03.2017 T. E: 1656, K: 4219-
Nitelendirilen elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya çekişme konusu taşınmaz malın değerinin sorularak açıklattırılması, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanması, belirlenecek değer üzerinden nispi tarifeye göre harcın tamamlatılması, işin esasının incelenerek hükme bağlanması, gerektiğinde tespit edilecek değere göre görev hususunun değerlendirilmesi gerekeceği-
Delil tesbiti raporunda varlığı belirtilen hasar kalemlerinden her birinin hor kullanma sonucunda mı yoksa normal kullanımdan dolayı mı oluştuğunun ayrı ayrı belirlenmesi,normal kullanımdan kaynaklanan hasarlar varsa TBK. mad. 334 ve sözleşmenin ilgili maddesi gözönünde bulundurularak kiracının bunlardan dolayı tazminat sorumluluğu bulunup bulunmadığı değerlendirilmesi, hor kullanmadan ileri geldiği saptanan hasarların her bir kaleminin onarımı için gereken masraf tutarı ile bu onarımın yapılabilmesi için gereken sürenin ne olduğu konusunda dayanakları gösterilecek ve denetime elverişli şekilde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği- Anahtarların teslim edildiği tarihin, anahtar teslim tutanağının davacıya tebliğ tarihi olduğu- Anahtarların teslim edildiği tarihten sonra taşınmazda meydana gelen hırsızlıktan davalı tarafın sorumlu tutulmasının olanaksız olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.