Davalı borçluların takibe yasal süresi içinde itiraz etmesi üzerine açılan işbu davada ise mahkeme, davalı kefil yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermiş ise de, alacağın ret edilen kısmı üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı kefil ve davalı kiracı borçlu yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay'ın ilgili dairesinin bozma ilamında “.....taraflar arasındaki her iki sözleşmede de depozitonun kiracının herhangi bir borcunun olmaması halinde iade edileceği..." kararlaştırıldığına ve birleşen dava dosyasında da davacı kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan erken tahliye nedeniyle kira paralarının tahsiline ilişkin alacak davası bulunduğuna göre, mahkemece kiracının depozitonun iadesi talebinin, kiralayanın erken tahliye nedeniyle açtığı alacak davası ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı kira süresi dolmadan kiralananı tahliye ettiğinden kural olarak taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süreye kadar olan kira borcundan sorumlu olacağı-
Şartnameden kaynaklanan fiyat farkı alacağı
Kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin davaların duruşma açılarak görülmesi gerekeceği, dosya üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira parasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, kira sözleşmesi kira süresi dolmadan kiracı tarafından haksız yere feshedildiğine göre kiracı kural olarak dönem sonuna kadarki kiralardan sorumlu gözükmekte ise de kiralayanın da, kendi üzerine düşen görevi yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi gerektiği (TBK. mad. 114 ve 52 )- Davacının zararı, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret gözükse de kira sözleşmesinin 9.maddesinde tarafların bir aylık feshi ihbar süresi getirerek bu süreyi bir ay olarak kararlaştırdıkları ve 1 aylık feshi ihbar süresinin makul süre olarak kabulünün gerektiği-
İlk hüküm kurulurken davanın kabulüne karar verilmişken, direnme hükmü sırasında davanın reddine karar verilmiş olmakla, yeni bir hüküm oluşturulduğu, bu sebeple kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde dayandığı, Yargıtay tarafından onanan ............ İcra Müdürlüğü'nün ............. E. Sayılı takip dosyasında alacaklılarca talep edilen kira bedelinin, Haziran-Temmuz 2017 kira dönemine ilişkin olup, işbu takip dosyası ile istenen dönemlerden sonrasına ait olduğu ve emsal alınamayacağı anlaşıldığından, kiracının kabul ettiği aylık kira bedeli üzerinden hesap yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacak-
Davalı taraf, takibe konu aylara ait kira bedellerini ödediğini kanıtlayamadığından itirazın kaldırılmasına karar verildiğine ve takibe konu 3 aylık kira talebin likit karşılığı 3.600 TL olduğuna göre, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.