Dosya asıl borcu yasal otuz günlük ödeme süresi içerisinde ödenmiş olduğundan, kira borcundan sayılmayan faiz icra giderleri ve vekalet ücretinin aynı süre içinde ödenmemiş olması nedeniyle icra mahkemesinden borçlunun tahliyesi istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının iddia ettiği kira parasının miktarını tanıkla kanıtlayamayacağı- Davacı, davalı kiracının kiralanana yaptığı masraflara muvafakatı olmadığını, bu bedellerin talep edilemeyeceğini bildirmiş ise de, imalatlarla birlikte taşınmazın tahliye tarihinde kaça satılabileceği ve bu imalatlar olmasaydı taşınmazın kaça satılabileceği tespit edilerek bunlar birbirine oranlanması, bu oran taşınmazın tahliye tarihinde satılabileceği satış bedeline uygulanarak, davalının yaptığı imalatların satış bedeline yansıma miktarı bulunması, bulunacak bu miktara hükmedilmesi gerektiği-
Kesin tarih içermeyen tahliye taahhüdünün, geçerli bir tahliye taahhüdü olarak kabul edilemeyeceği-
Kiracının-kiralananın, çıkan yangın nedeniyle kullanılamayacak duruma gelmesi nedeniyle-kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedip edemeyeceği konusundaki uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği–
Takip konusu kira borcunun, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal 30 günlük süre içinde ödenmiş olması halinde temerrüt olgusunun gerçekleşmeyeceği ve borçlu-kiracı hakkında açılan tahliye istemli davanın reddedileceği-
MK. 931’de sözü edilen «iyiniyet» in, MK. 3’deki «sübjektif iyiniyet» olduğu, bu nedenle gereken özeni gösterdiği takdirde, tapu kaydındaki yolsuzluğu anlayabilme olanağı bulunan kişinin “kötüniyetli” sayılacağı ve tapudan vâki iktisabının korunmayacağı–
Sözleşmenin taraflarından birisinin “o sözleşmenin ifa olunacağı” hususunda o güne kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermesinden ve karşı tarafın da “ sözleşmenin yerine getirileceği” inancına iyiniyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmesinden sonra artık «sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinin» ileri sürülmesinin «hakkın kötüye kullanılması» niteliğini taşıyacağı ve bu savunmanın (iddianın) yasal himayeden yoksun kalacağı –
İki haklı ihtar nedeniyle tahliye, birleşen dava ise ihtiyaç nedeniyle tahliye istemlerine ilişkin davada; davaya konu kira sözleşmesi 01.04.1995 başlangıç, 31.12.1995 bitim tarihli olup, dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6570 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince sözleşmenin 01.01.1996 tarihinden itibaren aynı şartlarla birer yıllık sürelerle uzadığı; davanın açıldığı tarihe nazaran 01.01.2011 tarihinde sona erdiği; bu durumda 17.01.2011 tarihinde açılan iki haklı ihtara dayanan dava süresinde olduğundan işin esasının incelenmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe kefil tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiracının kiralanandan tahliyesi istemlerine-
Temerrüt nedeniyle tahliye istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.