Asıl işveren ve alt asıl işveren arasındaki sözleşmenin muvazaalı olması veya yasal unsurları taşımaması halinde, asıl işveren başlangıçtan beri gerçek işveren olduğundan, alt işverenin bu anlamda işverenlik sıfatı bulunmadığından, işe iade isteyen alt işveren işçisinin asıl işveren işyerine işe iadesine işe iadenin mali sonuçlarından gerçek işveren ile muvazaalı işlemin tarafı olan kişi, kurum veya kuruluşun müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği- Davalı A.Ş.'nin alt işveren şirketin işçilerinin kendi bünyelerinde hangi işleri yaptığına ilişkin bir liste sunduğu, bu listeye göre alt işveren işçilerinin rampada görevli olduğu, yemekhanede çay ve yemek servisi yapmakta olduğu, şubede satış yaptığı, oksijen, azot ve mtp dolum işi yaptıkları, co2 dolumu ve tüp boyama işi yaptıkları, tüp okutma, tüp bakımı, tüp test sorumlusu olarak çalıştıkları, karışım dolumcusu, operatör vs işleri yaptıkları, davacının ise, şoför/muavin olarak çalışmakta olduğu, son 3 ayda dolum alanının sokaklarının genel temizliği işinde, rampaların temizliği, hurdalıkların temizlenmesi işinde çalıştırıldığı, davacının kullandığı dolum tesisinde bulunan tüm araçlar davalı A.Ş.'ye ait olup, tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere araçların üzerinde alt işveren şirkete ait bir amblem vs bulunmadığı, davacı dahil alt işveren şirketin işçilerinin emir ve talimatları davalı A.Ş.'nin dolum tesisinde görevli idari personelden aldıklarının tanıkların ifadelerinde belirtildiği görüldüğünden, davalı A.Ş.'nin işçi temini maksadıyla diğer davalı Ltd. Şti. ile hizmet alım sözlemesi yaptığı çok açık olup, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunu kabulü gerektiği-
Haricen yapılan ( tapu memuru huzurunda yapılmayan ) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamayacağı- Verdiği bedel kendisine geri verilmeyen tarafın, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü olmadığı-
2011 yılı Ağustos kirası sözleşmede belirtilen şekilde ay başında ilk 3 iş günü içerisinde ödenmediğinden muacceliyet şartının gerçekleştiği, bu nedenle mahkemece ödenen kiralar mahsup edildikten sonra kalan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına ve gerçekleşen temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Yıllık tatilini geçirmek üzere Türkiye`ye geldiğinde kalmak üzere açılan boşaltma davasında ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerektiği-
Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümündeki “kiralanan işyerinin herhangi bir sebeple kapatılması durumunda, kiralayanın kira bedeli talep edemeyeceği”- ne dair olan koşulun geçerli olup tarafları bağlayacağı – Kiracı borçlunun “kiralayanın kusurundan kaynaklanan ve sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle kira borcu olmadığına” ilişkin itirazının dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektireceği-
Kiralanmış taşınmazın tahliyesi hakkındaki davada, taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından, tahliyeye ilişkin ilamın da kesinleşmeden takip konusu yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı–
Taraflar arasındaki kiracılık ilişkisinin bir yıl süreyle yazılı olarak yenilenmiş olmasının, tahliye taahhütnamesini geçersiz kılmayacağı, sadece önceki sözleşmedeki kira parasının taraflarca yeniden belirlendiğini ifade edeceği-
Davacı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre takibe dayanak yapılan sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekeceği-
Kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemi-
Kira sözleşmesinin süresinin bitmesi nedeni ile tahliye istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.