Dava dilekçesi dikkate alındığında, hâkimin kararındaki koruma tedbirlerine ilişkin takdirin yerindeliği değil; bu takdiri kullanırken kabili tevil ve izah olmayacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir karar verilmiş olması zararın kaynağıdır ve ilgili hâkimin kasdi davranarak hukuka aykırı aldığı kararla HUMK’un 573/2 (HMK m.46/1-c) maddesini ihlal ettiğinin ileri sürüldüğü- Gerekçesiz olarak tutuklama ve tutuklamanın devamına dair verilen kararın kanunun açık hükmünün ihlal edilmek suretiyle verilmesi nedeniyle hakimin sorumluluğuna dayanıldığı; bu itibarla davanın hukuki niteliğinin hakimlerin sorumluluğunu düzenleyen HMK 46 ve devamı maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği-
Davacının kiralananda yaptığı imalatın yapıldığı tarihteki bedellerini B.K.’nun vekaletsiz iş görmeye ilişkin 414.maddesi uyarınca vekâletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan isteme hakkı olduğu-
Davacının tahliye talebi bulunmadığı halde mahkemece, talep dışına çıkılarak tahliye kararı verilmemesi gerekeceği-
Kiracının, kiralayan adına, eski aylara ait yatırdığı elektrik borcunu, kendi kira borcundan indirebileceği
Davacı tarafça ibraz edilen noter onaylı kira sözleşmesinin paydaşlar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasından önce düzenlendiğinden bahisle tahliye isteyen davalıya karşı geçerli olduğunun söylenemeyeceği-
Kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkararak su kullanan kişi ve kuruluşlardan su bedeli alınamayacağı, ancak kendi taşınmazından çıkarılan su; lavabo, wc, mutfak, araç yıkama vs. yerlerde kullanılarak atık su (kirli su) üretilmesi ve üretilen bu atık suyunda Belediyelerin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verilmesi hâlinde atıksu bedeli alınabileceği- Mahkemece atık su tüketim hesabı konusunda uzmanların da aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin tespiti gerektiği-
12. HD. 07.05.2024 T. E: 3097, K: 4378
Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesine ve takip konusu alacağın miktarına karşı çıkmadığından İİK.nın 269/2.maddesi gereğince takibe konu alacak miktarının kesinleşmiş olduğu, davalı borçlunun icra takibine konu edilen borcu İİK.nın 269/c maddesinde sayılan belgelerden biri ile kanıtlamak zorunda olduğu, davalı borçlunun ödeme emrinde tanınan yasal otuz günlük süre içerisinde davacı alacaklının banka hesabına 4.700.-TL ödemiş, TBK'nın 314 ve TBK'nın 315.maddesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu giderlerden olan aidat bedelinin 50.-TL'sini ödemediği için temerrüt olgusu gerçekleşmiş olduğu, mahkemece kiralananın tahliyesi ve ödenmeyen alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
TBK'nun 347. maddesine dayalı olarak açılan on yıllık uzama süresinin dolması nedeniyle tahliye istemine ilişkin davada; taraflar arasında 01.03.1997 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı; davacı kiraya veren 24.10.2014 keşide, 28.10.2014 tebliğ tarihli 01.03.2014 – 01.03.2015 dönemi için en az 3 ay önceden süresinde gönderdiği ihtarname ile kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini bildirildiği ve 09.03.2015 tarihinde davanın da süresinde açıldığı anlaşılmış olmakla mahkemece, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
İİK.’ nun 269/c maddesine göre; borçlu-kiracının kira sözleşmesini reddetmeyip “kiranın ödendiğini veya sair bir nedenle istenemeyeceğini” bildirerek itiraz etmiş olması halinde, ödeme konusundaki itirazını icra mahkemesinde “noterlikçe re’ sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş ya da alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile” ispat etmek zorunda olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.