Uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
İstihkak davasının amacının hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemek olduğu, istihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmasının mümkün olduğu, bu kapsamda; icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı durumda, istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkin olarak dava açıldığı taktirde; davanın, dava şartı olan hukuki yarar bulunmadığı gözönüne alınarak, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Tasarruf tarihi ile haciz tutanağının düzenlendiği tarih arasında, iki yıllık sürenin geçmiş olması halinde tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- İvazsız tasarrufların butlanına ilişkin İİK'nın 278. maddesi uyarınca iptal kararı verilebilmesi için dava konusu tasarruf ile haciz veya aciz vesikasının düzenlendiği tarih arasında en fazla iki yıllık sürenin geçmiş olması gerektiği, somut olayda dava konusu tasarrufun 20.02.2014 tarihinde yapıldığı, aciz vesikası niteliğindeki haciz tutanağının düzenlenme tarihinin ise 19.09.2017 olduğu, bu nedenle ivazlar arasında fahiş fark olsa dahi iki yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun (İİK 278. maddesinde sayılan sebeplerle) iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığı-
İşlenme hakkını izin almadan işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halde isteyebileceği bedelin veya kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok 3 katı fazlasını isteyebileceği- Taraflar arasındaki yazılı bir sözleşme olmaması, ifa edilen proje dikkate alındığında eser sahibinin mimari projedeki değişikliği kabul zorunluluğu bulunmadığı ancak tadilat projesi yönünden değişiklik yapılacaksa da bunun eser sahibinden izin alınmak ve kendisine ihtar göndermekle talep edilebileceği, somut olayda bu hususların yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddinin gerektiği-
Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı anlaşıldığından, davacının, dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu- Davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Eşya taşımalarından doğan hukuki uyuşmazlıklarda malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi (icra dairesinin) de yetkili olduğu-
Sigortalı aracın sürücüsü olan M. Z M. isimli dava dışı kişinin ehliyet sınıfının CE olduğu, sürücü belgesinin geçerliliğinin 23.02.2021 tarihinde dolduğu, kaza tarihi itibari ile geçerli bir sürücü belgesine sahip olmadığı, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.4 hükmü gereğince gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kişinin sevk ve idaresinde iken gerçekleşen dava konusu kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığı-
Davalı borca itirazında takibe dayanak belgeyi kabul etmediğini açıkça belirtmiş olup, bu durumda akdin dayanağı olan belge metninden anlaşılan itirazlarını, itirazın kaldırılması sırasında ileri sürmesinde yasal bir engel olmayacağı-
Mahkemece, davalı borçlunun yapmış olduğu itiraz yönünden İİK.nun 67/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı, diğer bir deyişle itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, tapu kayıt maliki ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargı işi olduğundan bu tür davaların görülme yeri Sulh Hukuk Mahkemeleri olup, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.