İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin dava adi ortaklığa açıldığından adi ortaklığı oluşturan şirketlere husumet yöneltilerek davaya katılmaları sağlanıp davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazda idare ile birlikte yirmi hissedarın bulunduğu, kamulaştırmaya ilişkin bir şerh bulunmadığı, idare tarafından İcra Müdürlüğüne sunulan talep yazısında taşınmazda bulunan muhdesatların Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesine göre icraen tahliye edilmesinin istenildiği, söz konusu taşınmazın idare adına tapuya tescil edilmediği dolayısıyla taşınmaz ve taşınmaz üzerindeki muhdesatlar kamulaştırılmış olsa bile taşınmaz idare adına tescil edilmediğinden taşınmazda bulunan muhdesatların Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesine göre icraen tahliye edilmesinin ve taşınmazda bulunan kişilere tahliye için muhtıra gönderilmesinin mümkün olmadığı-
Görevin kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulacağı-
E. davası niteliğindeki ve genel hükümlere tabi İİK. 308/b uyarınca açılan davada arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu-
Uyuşmazlık, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır...
Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı ve vasi tayini ile birlikte yargılamaya vasiye karşı devam olunmasının zorunlu olacağı-
İcra takibi yapan yabancı alacaklının teminat göstermek zorunda olduğu, bu yükümlülüğün uluslararası sözleşme ile ortadan kaldırılabileceği–
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteği-
Davaya konu taşınmazın kesinleşen kıymet takdiri raporuna göre değerinin 736.000,00 TL olduğu, 740.0000,00 TL'ye ihale edildiği, taşınmazın kesinleşen muhammen bedel üzerinden ihale edildiğinden zarar unsuru gerçekleşmediğinden İİK 134 madde kapsamında hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olması nedeni ile yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine-
Davacının iddiasının genel hükümlere dayalı olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde olmadığı, o halde, bu talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK'nun 2. maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.