Bir kimsenin, “başka bir kişiye ait taşınmaz üzerinde dikip yetiş-tirdiği ağaçların zilyedliğinin kendisine ait olduğunun tesbitini” istemesi halinde, mahkemece “zilyedliğin davacıya ait olduğunun tesbitine” değil “...ağaçların davacı tarafından oluşturulduğunun (yetiştirildiğinin) tesbitine...” şeklinde karar verilmesi gerekeceği -
Dava; kadastro öncesi ve sonrası nedene ve önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Kesin nitelikteki karara karşı verilen direnme kararının da kesin olduğunu kabul etmek, bozma sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılığın sürdürülmesine yol açacağından, bu nitelikteki bir karara karşı direnilmesi hâlinde direnme kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmeyip, direnme kararının incelenmesi gerektiği, aksi kabulün, bozma kararı ile doğan hukuka aykırılığın giderilmesi yönünden çözümsüzlüğe yol açacağı- "Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin ilk derece mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği yönündeki özel dairenin bozma kararının isabetli olduğu" görüşü ile "yargılamanın iadesi talebi, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle yapılacağından yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin bölge adliye mahkemesince incelenmesi gerektiği" görüşünün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Mirasın hükmen reddi (TMK. mad. 605/2) istemine ilişkin davada, "davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığını araştırılarak" davanın kabulüne karar verildiği göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve harçtan "davalının" değil, "davacının" sorumlu tutulması gerektiği-
Mahkemece; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle tarafların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek ve ön inceleme duruşması yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava, ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir...
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Cevap dilekçesinde herhangi bir delil (HMK. mad. 129/1-e) sunmayan ve sonradan delil gösterilebilmesi için (HMK. mad. 145. maddesinde) belirtilen istisnai hâllerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davalıya delil bildirmesi için süre verilemeyeceği- TMK. mad. 181/2 uyarınca, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam edebilecekleri- "Bozma kararının boşanma davasına ilişkin olduğu, ancak bozma sonrası davacının ölümü nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığı ve mahkemece de kabul gördüğü üzere boşanma hakkında hüküm oluşturulmasının mümkün olmadığı, bu durumda mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Borçlunun şikayeti üzerine mahkemece bilirkişiden rapor alınması amacıyla bilirkişi gider avansının yatırılması için borçlu vekiline süre verilmesi ve verilen sürede avansın yatırılmaması durumunda; anılan avans delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK'nun 324. maddesine göre bu avansın belirlenen sürede yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılması olduğu- Tebligatta, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği, adreste bulunmama sebebinin kimden sorulduğu belirtilmeden, imzadan imtina eden komşusuna haber verilerek ve 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp mahalle azasına teslim edilerek yapılan tebligatın usulsüz olduğu- 
Davalı borçlu .............. tarafından açılmış bir ihalenin feshi davası olmadığından, yasal hasım olarak yargılamaya dahil edildiği, aleyhine de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği, bu nedenle istinaf başvurusunun esastan reddine, taşınmazın muhammen bedelinin 700.000 TL, ihale bedelinin ise 896.000 TL olduğu, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu nedenle işin esası incelerek para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.