Sicil kayıtlarından davalı olarak gösterilen gibi bir şahıs firması olmadığı ve firmayı temsilen ihaleye katılanın da davadan önce öldüğü anlaşıldığından, pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Duruşma isteminin reddi kararlarının hak ihlâli olarak değerlendirilmesinin mümkün görülmediği- Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığı-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmamasına, davalılar arasında akrabalık, yakın arkadaşlık sosyal ve hukuki ilişki olduğunun, yani davalı ...’in İİK’nun 280/1 maddesi kapsamında kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamaması nedeniyle davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, imzasız ücret bordrolarında “birim ücret 1.800.00TL” olarak belirtilen ücretin, davacının ücretinin net tutarını mı yoksa brüt tutarını mı ifade ettiği ve ücret miktarının belirlenmesi için bu hususun taraflardan sorulmasının gerekip gerekmediği-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği-
Uyuşmazlık, müvekkilin fiil ehliyetini kaybetmesi nedeniyle akdi ve karşı yan vekalet ücretinin ve masraf alacağının tahsili istemine ilişkindir...
Sendikal tazminat alacağının, geçersiz olduğu belirlenen fesih tarihindeki ücret kabul edilerek hesaplanması gerekirken davacının işverence işe başlatılmadığı tarihindeki ücretin esas alınarak hesaplanmasının hatalı olduğu- İşçi, fiilen işe gitmediği takdirde, herhangi bir gelir kaybı olmadığı gibi, yararlanamadığı yol yardımını ikame edecek bir harcama yapmak zorunda da olmadığından, işverence sağlanan servis yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesinin isabetli olmadığı-
İflasın ertelenmesi davasının açıldığı tarihte mahkemenin, ticaret mahkemesi sıfatıyla davayı yürüttüğü sırada aynı yerde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi kurulması karşısında, yerel mahkemenin vereceği kararın görevsizlik kararı değil, yeni kurulmuş olan mahkemeye devir veya gönderme kararı olması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.