Davacı vekilinin vekalet ücreti itirazı dışında karara itirazı bulunmadığından önceki karardaki tazminat hesap yöntemi ile tazminat tutarı davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu; buna göre %17 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamada bulunan tazminat tutarı, son rapordaki %25 oranına göre aynı yöntemle yapıldığında, ilk karardaki 96.710,00 TL'den fazla çıkacağı kesin olup, bu nedenle yeniden tazminat hesabı yaptırılmasına gerek bulunmadığı-
İhtiyati haciz istemi, mahiyeti gereği, gerek istemde bulunanın ve gerekse de aleyhine istemde bulunulanın mal varlığı haklarına ilişkin bir "iş" niteliğinde olup aksine bir düzenleme söz konusu olmadığı için bu işler bakımından asal görevli mahkeme asliye hukuk ve/veya işin mahiyetine göre asliye ticaret mahkemesi olması gerekeceği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, davacının Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışıp çalışmadığı, buna göre kısa çalışma primi ve fazla çalışma alacağının hesaplanması, kısa çalışma prim alacağına uygulanan faiz türü ve başlangıç tarihi ile dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihin başlangıcı hususlarındadır...
Haciz sırasında -haciz baskısı ile- yatırılan paraya ilişkin olarak istihkak davası açılabileceği-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve toplu iş sözleşmesinin art etkisi hususundadır...
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzlaşma tarihinin maluliyet raporundan önce olduğu, doğmamış haktan feragat etmenin sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davacının bu yöne ilişkin itirazın yerinde olduğu, ancak maluliyet raporunun olay tarihinden 8 ay sonra alındığı, davacının yaralanmasının niteliği gözetildiğinde 1 yıllık iyileşme süresi dolmadan alınan raporun hükme esas alınamayacağı, davacının usulüne uygun raporla davalıya başvurmaması nedeniyle başvuru şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddinin gerektiği-
Alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarında açık ve gizli ayıpların tespiti yapılarak gizli ayıplar yönünden bu ayıpların ne zaman ortaya çıkacağının belirtildiği, dairede bulunan eksik metrekare hususunun, davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıptan bağımsız bölümü satın ve teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceğinin anlaşıldığından usul ve kanuna uygun kararın onanması gerektiği-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
HGK. 04.07.2019 T. E: 2016/22-2239 , K: 861-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.