Tüzel kişi adına çıkarılan tebligatın, tüzel kişinin adresinde Tebligat Kanunu'nun madde 12 ve 13, Tebligat Yönetmeliği madde 20-21 hükümlerinde öngörüldüğü şekilde yetkili temsilcisine yapılacağı- Dava dilekçesinin tebliği için çıkarılan davetiye davalı şirkete " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden T. Ç imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği, davalıya çıkarılan duruşma gününü içerir tebligatın " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden A. K. imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği görüldüğünden, davalıya yapılan geçerli bir tebligatın söz konusu olmadığı- Davalı tarafa usulünce tebligat yapılıp, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
4. HD. 22.05.2023 T. E: 3153, K: 6764
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı Belediye aleyhine açılmış olan bu davada, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası açan davacı dava devam ederken vefat etmiş olup davaya dahil edilen dokuz mirasçının hakkına halel getirmemek amacıyla bir kısım mirasçılar vekilinin süre talebinin kabulü ile haber alınamadığından davaya dahil edilemeyen iki mirasçı bulunması nedeniyle terekeye temsilci atanması için kesin süre verilmesi gerekirken, davaya dahil edilen mirasçılar bakımından hak kaybına yol açacak şekilde ve uyulan bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu-
12. HD. 10.10.2023 T. E: 1463, K: 5855
Alacaklının dava konusu taşınır mal üzerindeki hacizden davadan önce feragat etmiş olması halinde mahkemece «dava ön şartının yokluğu» nedeniyle istihkak davasının reddine ve davalı alacaklı yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin 8. maddesi uyarınca avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekeceği–
Karayolları Trafik Kanunu 10. maddesine göre yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın ve Belediyeler Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca, kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmenin belediyelerin görevleri arasında olduğu, Belediyelerin bu mecburi kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş zararlardan sayılacağından, bu tür tazminat davalarının çözümlenme yerinin de idari yargı mercii olması gerekeceği, bu itibarla, idari yargı görevli olduğundan mahkemece HMK 114/2 maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği; bu durumda davanın aile hukukuna dayandığı; böyle bir uyuşmazlığın  aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
3. HD. 01.11.2016 T. E: 2015/17845, K: 12350-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.