Davacı tarafından davalıya havale gönderildiği ve dekontlarda açıklama yer aldığı anlaşıldığından, havale konusu miktar bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat bulunduğu-
Davalının işlettiği tatil köyüne ilişkin olarak davacı ile kanalizasyon suyu abonesi olduğu,davacı tarafça davalı hakkında tutulan tutanaklar bulunduğu, bilgisine başvurulan tanıkların beyanlarından da anlaşıldığı üzere benzer nitelikteki diğer tatil köylerindeki su tüketimleri baz alınarak davaya konu edilen tahakkukların yapıldığı anlaşılmakta olup mahkemece alınan rapordaki hesaplamaların davaya konu edilen ve icra takibine de konu olan fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümlerini somut olay açısından yeterince irdelemediği ve davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazların yeterince karşılamadığı anlaşıldığından, raporun hükme esas alınamayacağı- Mahkemece, alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetinden davaya konu edilen fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümleri de açık ve net bir şekilde irdelenerek, davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazlar da tam olarak karşılanmak suretiyle elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerektiği-
Menfi tespit davası-
Davacı yanca icra takibine konu edilen 3.957,15 TL tutarındaki masraflarla ilgili olarak bilirkişi ek raporunda hesaplama yapılarak görüş bildirildiği ve mahkemece bu ek raporun hükme esas alındığı belirtildiği halde bu masraflarla ilgili talep yönünden bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece “takipten sonrası için faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak biçimde” hüküm kurulması doğru değilse de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
Bozmadan sonra alınan ve hükme esas tutulan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı-
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan bir itirazın olması gerektiği- Davalı borçluya ödeme emrinin 23.01.2013' de tebliğ edilmiş olduğu, icra müdürlüğünün itiraz dilekçesini havale tarihinin ise 01.02.2013 olup 7 günlük yasal süresi içinde verilmediğinden, mahkemece re' sen dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
İtirazın iptali davası-
İntifa hakkının terkini, ipoteğin kaldırılması ve kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemlerine ilişkin açılan davanın taraflarının, başka bir mahkemede kayıtlı aynı ilişkiden kaynaklı, alacağa dayanan icra takibine itiraz davalarının olmasından dolayı HMK. mad. 165 uyarınca bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.