İtirazın iptali davası-
İİK.nun 67/IV. maddesindeki altı aylık süre içinde itirazın kaldırılmasını istememiş olan alacaklı bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yolu ile takip yapamayacağı gibi, bir yıllık sürenin geçmesi ile itirazın iptali davası açılmamışsa ilamsız takip düşeceğinden alacaklının aynı alacaktan dolayı yeniden ilamsız takip yapamayacağı-
İtirazın iptali ilamının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmediği- İtirazın iptali kararını temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği- Yerel mahkemece reddedilen itirazın iptali davasının Yargıtayca bozulması üzerince, yeniden yapılan yargılamada mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden, alacaklının bu karar ile icra müdürlüğüne başvurarak takibin yenilenmesini ve borçluya güncel borç muhtırası çıkartılmasını talep edebileceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
İhtiyati haciz isteminin reddi ve ihtiyati haciz kararına itiraz hakkındaki kararların temyiz edilebileceği İİK’nun 258 ve 265’inci maddelerinde düzenlenmiş ise de İİK’nun 266’ncı maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebileceğine dair bir kanun hükmü bulunmadığı-
Davalı ile davacının anne - oğul olması halinde vekil konumunda olan davalının annesine yaptığı ödemeyi, dolayısıyla vekaletle ilgili olarak hesap vermeyi tanık dahil her türlü delille isbat edebileceği–
Ceza davası her ne kadar zamanaşımına uğramış ise de, dosyada alınan bilirkişi raporunda kooperatif kayıt ve defterlerinin usulüne uygun tutulmayıp, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen bir miktar ödemenin gerçekte yapılmadığı anlaşıldığından, gerçek dışı olduğu belirlenen bu miktar dışında kalan davacı alacağı yönünden salt usulüne uygun olmadığı anlaşılan defter kayıtlarına itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı tarafından iddia edilen bu ödeme tutarı ve kalan alacak yönünden ayrıca varsa fatura, makbuz ve ödeme belgelerinin ibraz edilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Eldeki davanın, satıştan kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı cevap dilekçesinde; "fatura borcunun davacı şirketin gösterdiği şirket yetkilisinin hesabına ödenmiş olduğunu " iddia ettiği, davacı "davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde ki ödemelerin takibe konu faturanın düzenlenmesinden önceki tarihlere ait olduğunu, bu ödemelerin geçmiş cari borcuna ilişkin olduğunu" beyan ettiği, bu beyanlar ışığında davalı tarafın takibe konu fatura borcunu ödediğini ispat külfeti altında olduğu, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması, davalı tarafından "yapılan ödemelerin 15.05.2019, 28.05.2019 tarihli olmalarına karşılık takibe konu faturanın ödeme tarihinden sonra 12.07.2019 tarihli olduğu, davalının ödemelerinin avans mahiyetinde olduğu" yönünde dosyaya yazılı delil sunmadığı ve "yemin deliline dayanmayacağını" beyan etmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali ve tescil, itirazın iptali davaları-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.