İtirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Menfi tespit ve ipoteğin fekki” davası- İpotek resmî senedine göre "... bağımsız bölümün, ...’ın kullanacağı krediler için ... TL’ye kadar teminat olarak davalı banka lehine süresiz olarak ipotek verilmesi ve yine ipotek senedinin devamında , “…bu ipoteğin lehine ipotek verilen borçlunun alacaklı bankaya olan kredi borcunun yanı sıra, kaynağına bakılmaksızın sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.s.’den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarının da teminatını teşkil ettiği" ifadesinin yer alması- İpotek senedine göre, davacılara ait taşınmazın dava dışı kişinin üçüncü kişilerin kullanacağı kredilerden dolayı kefaleten sorumlu olduğu borçların da teminatı olup olmadığı-
TTK. 522 ve 523. madde hükümlerinin ortaklık payının rehni halinde de kıyasen (örnekseme yoluyla) uygulanması gerekeceği - İcra Müdürlüğünce ortaklık payının satılamayacağı—
Taraflar arasında danışmanlık hizmeti verilmesine ilişkin anlaşma yapıldığı ve hizmetin verildiği ve davalının kabulüne göre, danışmanlık hizmetine ilişkin komisyon ücreti davacı tarafla birlikte hareket eden dava dışı bir kişinin talebi ile şirketin hesabına yapılmış olup davacının dava dışı bu kişi ile birlikte danışmanlık hizmeti verdiğinin ve davacının bilgisi veya onayı ile ödemenin şirket hesabına yapıldığının yani davalı şirketce yapılan ödemenin geçerli olup olmadığının ispat yükü davalının üzerinde olduğundan ve davalı taraf iddiasını yasal delillerle ispat etmek zorunda olduğundan, mahkemece, ispat külfeti ters çevrilerek, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davası-
17.07.2011-14.08.2011 tarihleri arasında düzenlenen 13 adet fişten doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemi-
İcra takibine konu edilen olay, haksız eylem niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden, tazminat tutarı likit olmadığından, İİK’nun 67/2 maddesinin uygulanamayacağı-
Kabz için özel yetkinin yasal dayanağının HUMK’nun 63. maddesi olduğu, vekilin yargılama giderlerini (bu arada vekalet ücretini) özel yetkiye gerek olmaksızın tahsil edebileceği– Not: "Davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller" 6100 s. yeni HMK. mad. 74'de düzenlemiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerde aksine bir düzenleme bulunmadıkça ahzu kabz yetkisi kullanılabilir.

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.