İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, mahkemece incelemenin takibe konu faturayla sınırlı olarak ve davacının faturaya konu malların teslimine ilişkin yazılı delilleri varsa değerlendirilerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetileceği- Bilirkişi raporlarında, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine girilerek, tüm ticari ilişki değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmiş ve mahkemece de bilirkişilerin hatalı değerlendirmeleri dikkate alınarak hüküm kurulmuş olup takip,faturaya dayalı olduğundan tüm cari hesap ilişkisi takibe konu edilmediğinden taleple bağdaşmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı, davacı lehine %20 icra inkâr tazminatı istemi-
Yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği, ancak mahkemece yapılan harç hesabı ile kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ret miktarı üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanması gereken vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kararın bozulması gerekeceği-
İnşaat sözleşmenin iptali ve bu sözleşme sebebi ile ödenmiş olan bedellerin faizine ilişkin icra takibinde, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği-
Dava konusu uyuşmazlık, tüketici kredisinden kaynaklanmakta olup, bu tür davalara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekeceği-
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olduğu, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuş olduğu-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi (yargılama sırasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 200.maddesi) gereğince davacı tarafından talep edilen kira miktarına göre kira bedelleri ancak kesin delillerle kanıtlanabileceği-
Davacı kiralayan tarafından ortak gider alacağının tahsili istemi-
Ticari mal satımından kaynaklanan davacı alacağının “likit” nitelikte olduğu gözetilerek; davacı alacaklı yararına hüküm altına alınan miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.