Ticari krediden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin dava- Ticari hesaptaki son işlemin 12.02.2008 tarihi olması ve hesabın 07.03.2012 tarihinde kat edilmiş olması konusunda bankaya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği; bilirkişi tarafından davacı bankanın kat tarihine kadar sözleşme gereği talep edebileceği akdi faizlerin eksik hesaplanmasının hatalı olduğu-
Elektrik abonesi olan davalının adına tahakkuk eden elektrik bedelinden gecikme cezası ve bunun KDV’si ile takipten sonra işleyecek reeskont faizinden sorumlu olduğu–
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrütünün hukuki sonuçları ile kredi borçlusunun borcundan sorumlu olduğu- Davacı banka, davalı hakkında rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibi başlatmış ise de, rehin açığı belgesinin alacak miktarının tamamını göstermeyeceği- Mahkemece davalı hakkında başlatılan icra takibinin başladığı icra takip tarihi itibariyle bankanın kredi alacağı konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması gerektiği- İtirazın iptaline karar verilmesi halinde, hangi icra dosyasına yapılan itirazın iptal edildiğinin açıkça dosya numarası belirtilerek yazılması gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile, ayrı takip yapılmaması gerektiği, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacının başlattığı icra takibinin tarihi 17.09.2010 olup, 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile İİK'ya eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davacı lehine %40 (şimdi %20) icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
6100 sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davalarının sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği; uyuşmazlığın da kira sözleşmesi gereğince kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, dava,HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra asliye hukuk mahkemesinde açıldığından; dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği -
Hükmen tahliyesine karar verilen taşınmazın tahliye edilememesinden kay­naklanan ecrimisil davalarında, davacıya ait taşınmaz üzerine davalının mesken ve bahçe yaptığının anlaşılması halinde, ecrimisilin da­vacıya ait arsa üzerinden takdiri gerekeceği-
Süresinden sonra yapılan itiraz icra takibini durdurmayacağından ve somut olay bakımından süresinde yapılmış bir itirazdan söz edilemeyeceği için, dava konusu icra takibi kesinleşmiş olduğundan ve dava şartları re’sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda da dava şartı oluşmadığından, başka bir anlatımla kesinleşmiş icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davanın bu nedenle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar oluşturulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece kısa kararda ve hükmün gerekçesinde dava konusu borcun dava sırasında ödendiğinin, davanın konusuz kaldığının, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğinin belirtildiği, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu olacağı yazılmasına rağmen, hükmün 4. bendinde davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının aleyhine davalılar yararına vekalet ücretine hükmedildiği, yine 5. bendinde de davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verildiği, bu şekilde hem hükmün kendi içinde, hem de gerekçe ile hüküm fıkraları arasında çelişki oluşturulduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.