Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilmiş ise de itirazın iptali davalarında davaya konu edilen icra takibinde istenilen alacak tutarı ile bağlı olan mahkemece dava reddedilmiş olup direnmeye konu olan bu miktar kararın verildiği tarih itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yasa yoluna gidilmesinin miktar itibariyle mümkün olmadığı-
Alacak davası-
Hisse devrini kabul eden davalının «bedelin ödenmesinin koşula bağlı olduğunu» savunması halinde, «bedelin ödenmesinin koşula bağlı olduğunu ve bu koşulun gerçekleşmediğini» isbat yükümlülüğünün davalıya düştüğü–
Tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını geri çevirme sebebi saydığı yani ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak eksik hususların kendisi tarafından tamamlanması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği- İlk derece mahkemesince gösterilen deliller hiç toplanmamış ve hiç değerlendirilmemiş olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu kararının HMK.m.353/1-a-6 yanlış uygulanmasına dayanmasına rağmen nihai bir karar olmadığı- Bölge Adliye Mahkemeleri’nin sadece nihai kararlarına karşı temyiz yolu açık olduğundan bu husus bozma sebebi yapılamamış ancak HMK ile getirilen yeni kanun yolu sisteminin gelişmesi için sadece eleştiri konusu yapıldığı-
Ödeme emrine itiraz ederken sadece «borca» itiraz etmiş ve «yetki itirazı»nda bulunmamış olan borçlunun, itirazın iptali davası açılmasından sonra, süresi içinde mahkemede yetki itirazında bulunabileceği, «itirazın iptali davası»nın «takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde açılacağını» belirten bir hüküm bulunmadığı–
Mahkemece mahallinde keşif yapılarak kira sözleşmesine konu olan bölümlerin belirlenmesi bu bölümlerin davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının ve bu yerlerde sarfedilen elektrik bedellerinin tespit edilmesinin ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, itirazın iptali davası sonucu verilen kararda takibe kadar işlemiş faiz için karar verilmediği için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca %9 yasal faiz üzerinden hesaplama yapılmasının isabetli olduğu, ancak itirazın iptali davası sonucu hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti için henüz icra emri tebliğ edilmediğinden, bu kalemlerin yapılacak dosya hesabına dahil edilemeyeceği-
Davalılar icra dosyasında hem icra müdürlüğünün yetkisine, hem de borcun aslına itiraz etmişlerdir. Bu durumda mahkemece İİK. nun 50. madde hükmü gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz karar vermeden işin esasına girerek karar oluşturmanın bozma gerektireceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.