Taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, dinlenen davacı tanığı, davalının kendisinden villalara su temin edip edemeyeceğinin sorduğunu, bunun üzerine davalıya ait villalara bir iki sefer su temin etmesini davacıdan rica ettiğini, davacının suyu teslim edip etmediğini bilmediğini, dosyadaki veresiye fişlerindeki imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiş olup, bu durumda, fişlerdeki imzanın davalı yardımcısına ait olup olmadığının imza incelemesi yapılmak suretiyle tespiti gerektiği-
Borçlu-kiracının, ödeme emrine itiraz edip hakkındaki takibi durdurmasından sonra, alacaklının dilerse İİK.’nun 68. maddesi uyarınca “itirazın kaldırılması” nı icra mahkemesinden isteyebileceği gibi, İİK.’nun 67. maddesi gereğince genel mahkemeye başvurarak “itirazın iptali” ni de isteyebileceği; itiraz üzerine icra mahkemesine başvurarak “itirazın iptali” isteğinde bulunmuş olan alacaklının bu isteğinin, “İİK.’nun 68. maddesine göre yapılmış itirazın kaldırılması” isteği olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Rücu davasında amacın, 'birden fazla kişinin birlikte aynı zarara sebep olmaları ve bu zarardan farklı hukuki nedenlerle de olsa sorumlu olmaları durumunda müteselsil sorumluların birbirlerine karşı açtıkları davada, her bir müteselsil sorumlunun ayrı ayrı kusur oranlarını belirleyerek o kusur oranına isabet eden tutardan sorumlu tutulmalarını sağlamak' olduğu-
İİK 40 maddesi gereğince Yargıtay bozma ilamından dolayı icra muamelelerinin duracağından bahisle icra müdürlüğünün ''Yargıtayın bozma kararı ile tüm işlemlerin durduğu'' gerekçesiyle alacaklının haciz talebinin reddine ilişkin kararının doğru olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
T.M.K. nun 887. maddesinde ‘’ipotekli taşınmazın maliki borcundan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır’’denmektedir. Somut olayda; ipotekli taşınmazın yeni maliki davalıya çıkartılan muacceliyet ihtarnamesinin tebliğ edilmeden aleyhine takibe girişilmesi, belirtilen yasa hükmüne aykırıdır. Bu nedenle mahkemece anılan yasal zorunluluğa uyulmaksızın davanın kabul edilip sonuçlandırılmasının bozmayı gerektireceği-
İcra takibine ve incelenen itirazın iptali davasına konu edilen alacak ecrimisilden kaynaklandığından, likit ya da muayyen olduğunu, bu miktarın yargılama yapılmaksızın basit bir hesaplama işlemiyle tespit edilebilir nitelikte olduğunu kabul etme olanağının bulunmadığı, bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği gibi, bozmadan önceki kararda icra inkar tazminatı talebinin reddedildiği, hükmün sadece davalı tarafından temyiz edildiği gözden kaçırılarak, bozmadan sonra verilen kararda davalının aleyhine olacak şekilde icra inkar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde davalının araç işleteni sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu ifade edilmişse de, davacının davalıya rücusunun temelini aralarındaki ZMSS poliçesi oluşturmakta olduğu ve bu durumda davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı ve varsa rücu edebileceği miktarın belirlenmesi bakımından, 2918 sayılı Kanun'un 95/2 maddesi ile ZMSS Genel Şartları ve taraflar arasındaki ZMSS poliçesine göre değerlendirme yapılmasının gerekeceği, davacının taraflar arasındaki ZMSS poliçesi gereği davalıdan rücuen tahsil isteminde bulunduğu, davalının sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olduğu, davalının maliki olduğu aracın işleteni olma sıfatının devam edip etmediğinin bu davada önem arz etmeyeceği gözetilmek suretiyle; işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansının dava şartı olarak nitelendirilemeyeceği, delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamasının davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmeyeceği, tarafın belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağı, başka ifade ile delil ikamesine yönelik avans isteniyor ise HMK.’un 115. maddesine göre değil, 324. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği-
Kira avansı olarak ödenen bedelin kiraya verenden tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı alacaklının, takip yapmakta haksız olsa da davanın niteliğine göre kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden, davalı borçlunun kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği- İtirazın iptali davasının reddi halinde, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden kendisini davada vekille temsil ettiren davalı yararına nispi vekalet ücreti takdiri gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.