“Menfi tespit davasında tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerinin” kararlaştırılmış olması karşısında, bu şekilde davalı bankaya “hiçbir vekalet ücreti ödemeyeceği” konusunda güven verildikten sonra, davacı avukatın sulh sözleşmesine muvafakatı bulunmadığından bahisle, Avukatlık Kanununun 165. maddesine dayanarak davalı bankadan vekalet ücreti talep etmesinin dürüstlük ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Takibe sadece icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz edilmesi halinde yetki itirazının icra mahkemesince incelenmesi gerektiği-
Bir tarife ve abonman sözleşmesine dayanılarak İzsu İdaresinde alınan «atık su bedeli»nin çevre temizlik vergisi olmadığı, özel hukuk ilişkisine dayalı olarak talep edildiği–
Mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
Sözleşmede kararlaştırılan tarihte davalının (500.000 USD olarak kararlaştırılan) avukatlık ücretini ödeme borcu muaccel hâle geldiğinden, sözleşmeye uygun şekilde ücret ödemesinin yapılmaması nedeniyle avukatın istifa etmesinin haklı bir istifa olduğu- Davalı, davacı avukatın takip ettiği dava konusu iş kendisi lehine sonuçlandıktan ve vekâlet ücreti borcu çekişme konusu olduktan sonra "avukatın söz konusu yargılama işini gereği gibi ifa etmediği savunmasında" bulunmuşsa da, bu gerekçeye dayanarak bir azil iradesi ortaya koymamış olduğu- Vekâlet sözleşmesi davacı avukatın istifasıyla sona ermiş olup davacı avukatın menfaat çatışması olan kişinin avukatlığını üstlenerek güven sarstığı ve bu nedenle de ücrete hak kazanamayacağı belirtilmişse de, istifadan sonraki dönemde tezahür eden hususların muaccel olmuş dava konusu alacağa tesir etmeyeceği- Aynı davada karşı tarafın vekilliğinin üstlenildiği dosya yönünden davacının vekâlet ücretine hak kazanıp kazanılmadığı hususunun eldeki davanın konusu olmadığı- "Sözleşmede açıkça bir ödeme tarihi kararlaştırılmış olsa da, avukatın vekâlet ücreti alacağının doğması için takip edilen işin kesinleşmesi gerektiğinin göz ardı edilemeyeceği, davacının henüz kadastro mahkemesi kararı kesinleşmeden, o davaya konu taşınmazlarla ilgili olarak hak iddia eden üçüncü bir kişiden vekâletname alarak taraflar arasındaki güven ilişkisini sarstığı gibi müvekkilinin kadastro mahkemesinde elde ettiği kazanımlarını ortadan kaldırma ihtimali bulunan bir yargılamayı karşı taraf lehine yürütme işini üstlenerek çatışan menfaatleri temsil yasağını ihlâl ettiği, bu nedenlerle istifasının haklı olduğundan bahsedilemeyeceği, haksız istifa anında ücret iddiasına konu iş henüz kesinleşmemiş olduğundan avukatın herhangi bir ücret talep edemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Mazerete ilişkin belgenin sunulmasına fırsat verilmeden müvekkilinin yeminden kaçındığının kabul edilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Kredi kartı hamili vesayet altına alındığından sözleşmeye taraf olma ehliyeti yoksa da, davalı kısıtlı bankanın verdiği kredi kartını kullanarak bir takım harcamalar yaptığından, mahkemece sözleşme hükümleri dikkate alınmaksızın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, takip sonrası asıl alacağa yalnızca yasal faiz işletilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesinin takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verdiği kararlar kesinleşmeden satış (ihale) yapılabilir mi?

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.