Muvafakatnamede taşınmazın ada, parsel ve bağımsız bölüm numarası gösterilmemiş ise de, davacının eşi tarafından; davalı banka lehine tesis edilmiş başkaca bir ipotek bulunmadığı gibi, davacı da bu muvafakatnamenin başka bir taşınmaza verildiğini iddia ve ispat edemediğinden, muvafakatnamenin aile konutu olarak kullanılan davaya konu taşınmaz için verildiğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, bu nedenle davacının tapu kaydına aile konutu şerhi konulması gerektiği-
Evlilik birliği, kocanın 7.1.2007 tarihinde ölümüyle kendiliğinden sona erdiğine göre, konut üzerinde hak sahibi olan kocanın artık tasarrufta bulunma imkanının kalmadığı; tapu kütüğüne Türk Medeni Kanunu’nun 194/3. maddesi gereğince konutla ilgili şerh konulmasının hukuki sebebinin ortadan kalktığı, mahkemece verilen ret kararının, şerh isteği yönünden bu sebeple sonucu itibariyle doğru olduğu-
Boşanma davasında lehine hükmedilen ve tahsil edemediğini iddia ettiği nafaka, maddi ve manevi tazminat vs. hakları yönünden eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu ve bu nedenle davacının dava ve taraf ehliyetine sahip olduğu- Yerel mahkemenin, davacının muvazaa hukuksal nedenine dayalı senet iptali talebini gözardı ederek yazılı şekilde karar vermesinin isabetli olmadığı-
Davalı tanığının beyanı gözetilerek, dava konusu davacıya ait mesken niteliğindeki bağımsız bölümün anahtarının halen davalıda bulunduğu, davalının taşınmazla ilişkisini fiilen sonlandırmadığı sabit olup, anahtar teslim edilmediği sürece davalının taşınmaza elattığının kabulünün gerektiği, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden sonra taşınmazın aile konutu niteliğinden çıktığı, boşanma tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil hesabı yapılması ve elatmanın önlenmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-
Taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına yönelik davada dava değerinin ipotek miktarı olacağı, husumetin işlemi yapan malike de yöneltilmesi gerektiği-
Davalı erkek tarafından davacı kadının fiziksel şiddete uğradığı, bıçakla tehdit edildiği ve hakaret edildiği anlaşıldığından, davacı kadının ayrı yaşama hakkına sahip olduğu ve nafaka davasının açıldığı tarihten geçerli olmak üzere ve davalı erkek tarafından açılan ve derdest olan boşanma davasında davacı kadın lehine ara kararla hükmedilen geçici tedbir nafakası ile tekerrür oluşturmayacak şekilde davacı kadın lehine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Aile konutu şerhi davası sebebiyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Alacak davası-
İpotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olduğunun anlaşılan davalı bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediğinin söylenemeyeceği, aile konutu niteliğinde duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının bilgi ve onamı dışında, TMK mad. 194/1’e aykırı olarak ipotek tesis edilmesi nedeniyle, yerel mahkemece ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulması (TMK mad. 194/3) kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Tapu iptal ve tescil; karşı davanın ise el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olan davada; davacı ile davalının dava sırasında evlilik birliği sürdüğünden davanın 4787 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmü gereğince aile mahkemesinin görevi içerisinde bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.