Satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı, Ayrıca, İİK'nun 128. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
«Ortaklığın -dava konusu şeyin satılarak- giderilmesi» ilamına dayalı olarak yapılan ihalelerin feshi için açılan davalarda «alıcı» ile «tüm hissedarlar»ın karşı taraf olarak gösterilmesi (gösterilmemişse; bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi) gerekeceği—
Borçlunun adresine çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligat,muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babasına tebliğ edilmiş olmakla şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmışsa da; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Borçlu, şikayet dilekçesinde, tebligatı alan babası ile birlikte aynı çatı altında yaşamadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Borçlu ile satış ilanı tebligatını alan babasının aynı apartmanda yaşamasının, "aynı konutta oturma" olarak kabul edilemeyeceği-
Taşınmaz, İİK'nun 133/1. maddesi gereğince, ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmayıp, yeni bir satış kararına dayalı olarak birinci ve ikinci satış günü belirlenmek suretiyle ayrı bir ihale ile satıldığından, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğu bulunmadığından, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanının borçlu vekiline tebliğ olunmamasının yerleşik içtihatlara göre başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Şikayetçinin ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Şikayet konusu taşınmazlardan, 20.075,00 TL muhammen bedelli 586 sayılı parselin 22.500,00 TL'ye, 26.216,00 TL muhammen bedelli 799 sayılı parselin 28.500,00 TL'ye, 38.250,00 TL muhammen bedelli 1046 sayılı parselin 49.500,00 TL'ye, 67.944,00 TL muhammen bedelli 1288 sayılı parselin 95.000,00 TL'ye, 192.000,00 TL muhammen bedelli 1559 sayılı parselin 270.000,00 TL'ye satıldığı, dolayısıyla satış bedellerinin, taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğu, bu durumda, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup; şikayetçi sözü edilen taşınmazlar yönünden, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından anılan taşınmazlara ilişkin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, o halde, mahkemece, anılan 5 parça taşınmaza yönelik istemin açıklanan nedenle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararının sonuç itibariyle doğru olduğu, ancak; İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına belirtilen nedenle girilmemiş olacağından şikayete konu 586,799,1046,1288 ve 1559 parsel sayılı taşınmazlar bakımından şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İİK.’nun 133. maddesinin kapsamında ihalenin feshi isteminin reddi halinde ayrıca %10 para cezasına hükmedileceğinin kanunda öngörülmemiş olduğu-
Borçlunun yasal sürede itiraz etmemesi sonucu kesinleşen kıymet takdirine uygun olarak satış yapılmış olup, ihalenin feshi aşamasında, kesinleşen kıymet takdiri konusunda yeniden değerlendirme yapılamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.