Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilmesi gerektiği- 
İhale bedelinin süresinde yatırılmaması üzerine, icra memurunun ihaleyi resen (kendiliğinden) feshetmemesi halinde, ilgililerin şikâyet süresinin memurlukça işe vaziyet olunarak ademi fesih hakkında kanaat izhar edici bir işlem yapılmış ise bu işleme ıttıla tarihinden itibaren hesaplanacağı-
Mahkemenin kararının ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verdiği kararlar kesinleşmeden satış (ihale) yapılabilir mi?
İhalenin feshi isteminin duruşma açılarak incelenmesi gerekirse de, evrak üzerinde verilen kararın isabetli olduğu durumlarda, bu usuli hatanın bozma nedeni yapılamayacağı—
İhalenin feshini isteyen borçlunun, diğer borçlulara kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığı-
İhaleye katılma talebi haksız olarak engellenmiş olan kişinin de –bu durumu kanıtlaması halinde- ihalenin feshi davası açabileceği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-Borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, adreste bulunmama sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 nolu formülün kapısına yapıştırıldığı belirtilmek suretiyle yapılmış, tebliğ memuru, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorarak tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamış olduğundan ve tebligat mazbatasına dağıtıcının ismi ve soy ismi yazılmadığı gibi imzası da bulunmadığından, tebliğ işleminin 7201 s. Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23/7. ve 23/9. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.