Asliye Hukuk Mahkemesince “mülkiyetin tesbiti, tapuya kayıt ve tescil” davası sonucunda verilmiş olan “………niza konusu bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine…….” ilişkin hüküm dolayısıyla; davacının ihalenin feshini davasını açabilecek ilgililerden olduğunun kabulü gerekeceği-
İhale 6183 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yapılan ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi borçlunun ihale bedelinin %10'u oranında para cezası ile cezalandırılamayacağı-
Satış ilanı tebligatının adı geçen ilgilinin Tapuda geçen bu adresine TK’nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerektiği halde bu husus yerine getirilmeksizin satışın yapılması İİK. mad. 127. hükmüne aykırı olduğundan mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
İpotekli taşınmaz üzerinde bulunan bütünleyici parça ve eklentiler ipotek kapsamında olup taşınmazla birlikte satılmasının zorunlu olduğu-
Tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin davaya konu taşınmazın ihalenin feshi davası ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, "...dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına..." şeklinde verilen ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermediğinden, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve faiz taleplere yönelik ilamın icrası için kesinleşmesi şartının bulunmayacağı-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı; iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu-
Satış hazırlıkları ve ihale ile ilgili yasal işlemlerin hiçbirisinin yapılmamış olması halinde, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği—
İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin ise başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Borçlunun bilinen adresine T.K.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak satış ilanının borçluya tebliğ edilmesi, bilinen adrese çıkarılacak tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise, T.K.'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği halde; doğrudan doğruya T.K.'nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığı- T.K'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, iade edilmeyip "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebliğ olunan evrakı tesellüm edenin adresini ihtiva eden (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerhin tebliğ belgesinde bulunmamasının usüle aykırı olduğu-
İhalenin feshine ilişkin şikayetlerde, harç ve vekalet ücretinin “maktu” olarak alınacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.