Paylı mülkiyet rejimine bağlı taşınmazlarda, tüm paydaşlar arasında payları karşılığı intifalarına bırakılan kesimleri belirleyen kullanmaya ilişkin bağlayıcı bir anlaşmanın ileri sürülmemesi halinde, arzın ayrılmaz parçası cüz olan yapıda paydaşların taşınmazdaki payları oranında mülkiyet haklarının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği ve taşkın yapı savıyla açılan el atmanın önlenmesi davasının bütün paydaşlara yöneltilmesi gerekeceği–
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, çekişmenin taraflar arasındaki idari bir işlemden kaynaklanmadığının, idari işlemin iptaline yönelik de herhangi bir isteğin bulunmadığının, öte yandan, davacıların, hükmen tescil ilamının tapu kayıtlarına yansıtılmasını istediklerinin, dolayısıyla, mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açtıklarının anlaşıldığı, bu durumda, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanında kaldığı-
İcra mahkemesince, icra müdürlüğünün İİK 97/1'e ilişkin talebi üzerine vereceği kararın “takibin devamına veya taliki” olduğu, başka bir karar verilemeyeceği- İcra mahkemesinin İİK.nın 97. maddesinin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebileceği-
Sadece kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın tahsili için yapılan icra takiplerinde idarelerin mal, hak alacaklarının haczedilemeyeceği-
Dosya arasında bulunan tapu kayıt örneğinin incelenmesinde dava dışı şirketin 15 yıl müddetle intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakta olup kuru mülkiyet hakkı sahibinin, taşınmaz maldan başkasının intifa hakkı devam ettiği sürece yararlanma imkanına sahip olmadığından hiçbir suretle tahliye davası açma hakkını haiz olmadığı-
Kamu malları özel mülk konusu olamayacağından, bu yerler için tesis edilmiş tapu kayıtları üzerinden iktisapta bulunan kişilerin MK. 712 (ve 1023) hükümlerinden yararlanamayacakları (İdarenin yetkili organlarınca kamu mülkü olmaktan çıkarılmış bulunmayan taşınmaz malların her nasılsa açık bırakılan tapu sicilindeki kayda iyiniyetle dayanılarak ya da hak kazandırıcı süre içinde elde bulundurulmak suretiyle mülk edinilemeyeceği, bu gibi durumlarda MK. 712 (ve 1023) hükümlerinin zilyed yararına uygulanamayacağı)-
Yasal ayrıcalıklar dışında, ayrılmaz parçanın mülkiyetinin (ve onun tasarruf hakkının) üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu, ancak bu kural ile bağdaşmayan bazı ayrıcalıkların İmar Kanununda öngörülmüş ola-bileceği -
Sahte vekaletname ile oluşturulan yolsuz tescile dayalı tapu kaydında isim düzeltilmesinin istenemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.