Yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık hak düşürücü süre, satışın, alıcı veya satıcı tarafından önalım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve önalım hakkı sahibinin satışı kesin olarak başka bir şekilde öğrenmiş olması sürenin işlemesine yol açmaz, bu haktan feragatin de geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlı olup bu şekilde bildirim yapılmayan hak sahibinin iki yıl içinde açtığı dava süresinde olduğu ve davacının dava yoluyla yasal önalım hakkını kullandığı-
İki ortaklı taşınmazda ortaklardan birinin diğeri ile yaptığı kira sözleşmesinin geçerli olduğu-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemi-
Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olması, ihtiyati haczin İİK 281/2. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olması, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam kanıtlanmasının beklenmemesine, yaklaşık ispat kuralları gereği, mevcut delil durumu itibariyle tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebinin reddinin gerektiği-
İlk sözleşmeden sonra taraflar bir araya gelerek yeniden bir kira sözleşmesi yapmışlar ise on yıllık sürenin bu sözleşmenin bitim tarihinden sonra hesaplanması gerekeceği, belirtilen sözleşmelere göre, TBK’nın 347. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde öngörülen hükmün uygulanabilmesi için 01.12.2005 tarihli kira sözleşmesinin bitim tarihi olan 01.12.2006 tarihinden itibaren sözleşmenin kendiliğinden yıldan yıla yenilenerek uzaması, bu şekildeki yenilemenin on yıllık uzama süresine ulaşması gerekeceği, en son düzenlenen 01.12.2005 tarihli kira sözleşmesine göre on yıllık uzama süresinin dolmadığı, bu durumda kiraya veren yönünden TBK’nın 347. maddesinde belirtilen bildirim yoluyla kira sözleşmesinin sona ermesi şartlarının oluşmadığı-
8. HD. 09.04.2019 T. E: 2017/10992, K: 3869-
Ecrimisil ve tazminat isteklerinin takipsiz bırakılması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığı- Dava konusu ark kapatılmış olduğundan konusuz kalan istek hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılacağı; ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesinin, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olacağı-
Paydaşlardan birisinin payının satılarak paydaşlıktan çıkarılma-sının ancak o paydaşın diğer paydaşların tümüne ya da bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır surette ihlal edip, müşterek mülkiyet ilişki-sinin devam etmesini çekilmez duruma getirmesi hâlinde mümkün ola-bileceği -
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin HUMK.'nun yürürlüğü zamanında açılan davada, dava değeri taşınmazın çekişmeli bölümünün keşfen belirlenen değerinden oluşacağından, mahkemece bilirkişiler aracılığıyla bu değer tespit edildikten sonra uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemelerinin mi asliye hukuk mahkemelerinin mi görevli olduğunun tespit edilebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.