Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir...
Konkordato talebinin önceden derdest olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Konkordato talebinin, tedbir talebinin de kabulü ile borçlu şirketin nakit sıkışıklığı yaşaması nedeniyle geçici ödeme sıkıntısı yaşadığına ilişkin iddiaların kabul gördüğü anlaşıldığından, suç tarihinde çek bedelinin karşılıksız bırakılmasında atılı suç unsurlarının oluşmadığının kabulü gerektiği- 
Davacı şirketlerin hal-i hazırda borca batık olduğu, geçici mühlet içerisinde zararında artış olduğu, davacının her iki şirketin tek ortağı olup, her iki şirketin borcuna kefillik durumunun olduğu, davacıların geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeler de dikkate alınmak sureti ile mâli durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, ön projenin dilek ve temenniler üzerine kurulduğu, iyileşme ümidinin ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin olmadığı kanaatine varılmakla davacıların konkordato talebinin reddine, İİK 292/1-b bendi uyarınca iflâsa tâbi davacı şirketlerin iflâsına karar verilmesi gerektiği-
Konkordato- Borca batıklık bilançosu-  Marka değerinin tespitine yönelik yapılan hesaplama-
İİK'nın 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşıldığından, asıl borçlu yönünden tesis edilen tedbir kararının zorunlu takip arkadaşları olan ipotek malikleri yönünden de sonuç doğuracağının kabulü gerekeceği-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Geçici mühlet kararı henüz dolmadan da ............... tarihinde borçlu şirket hakkında yeni bir ticari ve iktisadi bütünlük kararı verildiği, bu durumda dosyada mevcut tüm hacizler ticari ve iktisadi bütünlük kararı ile geçici mühlet içinde konan hacizler olup hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği- Davalı alacaklı tarafın ................. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ............. sayılı dosyasında ................ tarihli ek karar ile aynı konuda verilmiş bir karar varken yeniden karar verilemeyeceği iddialarının da yerinde olmadığı, dava ve şikayet konularının birbirinden farklı olduğu- Savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmüş ise de davalı alacaklı vekilinin duruşmalara katıldığı, savunma hakkının kısıtlanmadığı- HMK'nın 326. maddesi gereği haksız çıkan taraf olarak alacaklı aleyhine yargılama giderine ve tarifede öngörülen vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin mahkeme kararında bir usulsüzlük bulunmadığı-
İflas kararı verilmeden önce borçlunun dinlenilmesi gerektiği-Konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağırılarak dinlenmeden karar verilmesinin doğru görülmediği-
Konkordatoda amacın, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmak olduğu; konkordato ile alacaklıların, alacaklarının bir kısmından vazgeçtikleri ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanıdıkları- Konkordatonun iflas ertelemenin aksine şirket kurtarma yolu olmadığı ve alacaklıların alacağına kavuşmasını amaçlayan bu kurum özünde borçlu şirketin faaliyetlerine devamını sağlamayı ve bu sayede borçların ödenmesini amaçladığı- Konkordatonun tasdik şartlarından birinin alacaklının eline olası bir iflasta geçecek bedelden daha fazlasının geçmesi olduğu ve bunun aslında konkordatonun amaçladığı sonuçlardan biri olduğu- Konkordato sürecinde, yargılama sırasında değişen sermaye artırımı, iş ortaklığı yapılması vs. gibi durumların da nazara alınması, değişen hususların projenin uygulanabilirliğine etkisinin tartışılması gerektirdiği-  Somut uyuşmazlıkta, hükümden sonra sunulan kayyım raporları uyarınca davacı şirketin, konkordato projesinde öngörülen ödeme planına uymaya muktedir olamadığı; durumda mahkemece şirketin güncel durumu ve borç ödeme kabiliyetini yitirmiş olduğu değerlendirilerek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılıp iflas kararı verilecekse İİK. 292/son maddesi de nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.