Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilemeyeceği-
Kesin mühlet kararında engelleyen bir tedbir olmadığından, karar tarihinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasının mümkün olduğu ve bu nedenle borçlunun şikayetinin kabülü ile takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK.nun 292. maddesi uyarınca borçlunun malvarlığının korunması için de iflasına karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, konkordato projesi başarıya ulaşamayacak olan borca batık durumdaki davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda İlk Derece Mahkemesince tasdik edilen konkordatonun alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı, buradan varılacak sonuca göre Bölge Adliye Mahkemesince tasdik talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı-
Konkordato istemine lişkin davada, davacının ön projenin gerçekleşmesi için öngördüğü kaynakların; alacakların tahsili, faaliyet kârı ve taşınmaz satışı olarak belirlendiği, ticari alacakların tahsili ile taşınmaz satışının belirli ve gerçek birer kaynak oldukları belirgin olmakla birlikte geçici mühlet içerisinde gerçekleşen aylık faaliyet kârı miktarı, arz talep dengesi, ön projede öngörülen kur, maliyet ve diğer ekonomik değerlerin kesinlik içermeyip değişkenlik göstermesi dikkate alındığında faaliyet kârının gerçekleşme ihtimali bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, geçici komiser raporundaki konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla ve İİK.'nun 292. maddesinde sayılı şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı-
E. davası niteliğindeki ve genel hükümlere tabi İİK. 308/b uyarınca açılan davada arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu-
Tasdik edilen konkordato projesinde davacı şirketin proje kapsamında yapacakları ödemelerin tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz dönem sonrasında başladığı, 2 ayda bir, 42 eşit taksitte, garame payı oranında ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla, davacının 2018 yılından bu yana 5 yıldır konkordato tedbirlerinden yararlandığı da gözetildiğinde, ödemelerin karar tarihi yerine istinaf ve temyiz kanun yolunda geçecek süreleri de aşacak şekilde kesinleşmeden itibaren başlamasının kabul edilmesinin ve bu denli uzun bir sürenin beklenmesinin alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesini borçlu lehine bozar mahiyette olduğu- Mahkemece, borçlunun kaynakları ile orantılı olmayan, ödeme süresinin uzunluğu nedeniyle alacaklıların aleyhine olacak şekilde menfaat dengesini bozan konkordato projesinin reddine, İİK 292/1-b'deki şartlar oluştuğundan ve borca batık olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-
Davacılar ayrı konkordato ön projesi sunmuş olsa da ödeme planları ve ödeme tekliflerinin davacı şirket konkordato ön projesiyle aynı olduğu, komiser raporunda davacı gerçek kişilerin alacaklıları, alacak miktarları belirtilmediği gibi konkordato projelerinin alacaklılarının oylamasına sunulmadığı ve İİK’nın 305.maddesinde konkordato projesinin tasdiki için aranan diğer koşulların gerçek kişiler yönünden değerlendirilmediği anlaşıldığından, Mahkemece, incelenme yapılmadan şirket ortağı olan davacıların ekonomik varlıklarının tehlikeye düşmesinin davacı şirketin ticari faaliyetinin sekteye uğratacağı gerekçesiyle verilen konkordato projesinin tasdiki kararının doğru olmadığı-
Projesinde, "konkordatodan etkilenen adi alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına" yer verilen konkordatonun 'tenzilat konkordatosu' örneği olduğu- İİK 308/c-III uyarınca, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, adi alacaklıların faiz gibi bir kısım alacaklarında tenzilat yapılması, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı- Talep eden şirketin faaliyetlerine, adi ve rehinli alacaklılarla yaptığı anlaşmalar uyarınca ödemelerine devam ettiği, kefil olduğu grup şirketlerinin de ayrıca konkordato talep ettiği, konkordato projelerinin tasdik edildiği, bu şirketlerin de ödemelerine devam ettiği anlaşılmakla, "tasdik edilen projenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle "konkordato tasdik talebinin reddiyle talep eden şirketin iflâsına karar verilmesinin" yerinde olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.