1. HD. 28.05.2018 T. E: 2015/11804, K: 10669-
Masrafları kendisinin yaptığını iddia eden davacı avukatın bunu kanıtlaması gerektiği; aksi takdirde bu masrafların davalıdan peşin olarak alınmış olduğunun kabul edileceği- icra dosyasında yasal süreler içerisinde satış istenmemesinden dolayı menkul ve gayrimenkul hacizlerinin düştüğü, düşen hacizlerin yenilendiği ancak yine satış istenmediği, takiplerin düştüğü, sonra yenilendiği, ancak herhangi bir tahsilatın yapılmamış olduğu, davalı tarafından davacı avukatın vekalet görevinin gereklerini tam ve sağlıklı olarak yerine getirmediği anlaşıldığından, avukatın haklı olarak azledildiğinin kabul edileceği- Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceğinden, mahkemece, azil tarihi itibariyle davaya konu yapılan icra dosyalarından sonuçlanıp, kesinleşen bulunmadığından haklı azilden dolayı davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Keşfen belirlenen değer üzerinden yargılama sırasında, davacı tarafından harç ikmali yapıldığı, bu hususun gözardı edilerek dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına eksik vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Tenkis isteğine ilişkin davada, vekalet görevi kötüye kullanıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Avukatlık ücret sözleşmesinde iş sahiplerinin sözleşme konusu hukuki ihtilafların sulhle bitirilmesini istemesi durumunda avukatlara yazılı olarak bildirim yapacakları kararlaştırılmış olduğundan ve dosya kapsamından davalıların belediye ile sulh olunması hususunda davacılara yazılı talimat vermedikleri anlaşıldığından, ibranamede ise, "hangi parsellere ilişkin belediyeden para tahsil edildiği, tahsil edilen paranın ne kadar olduğu, ibranameye konu hukuki ilişkinin ne olduğu" hususlarında herhangi bir açıklama bulunmadığından, yani, adı geçen belge bir "makbuz" niteliğinde olup, ibraname şartlarını taşımadığından davacı avukatların sözleşmeye aykırı davrandıkları ve davalı müvekkillerin davacıları azletmekte haklı olduklarının kabulü gerektiği- Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceğinden ve azil tarihinde davacı avukatlar tarafından takip edilen dava dosyası sonuçlanıp kesinleşmediğinden, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Vekilin üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu- Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranışların esas alınması gerektiği- Vekilin vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında olduğu- Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğünün daima mevcut olduğu- Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi,ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu gözardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermeyeceği- Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekilin değinilen maddenin uyarınca sorumlu olduğu-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istekleri-
Vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında; sözleşme yapan 3.kişi iyi niyetli ise yani vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı- Vekil, vekâlet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekâlet eden arasında bir iç sorun olarak kalıp, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkisi olmayacağı-
Davalılar, dava konusu bağımsız bölümlerin bedeli karşılığında davacıdan alındığını, satış bedelinin davacıya elden ödendiğini savunmuş iseler de; anılan bedelin davacıya ödendiğinin senetle ispat edilemediği, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, öte yandan davalı tanıklarının anılan bağımsız bölümleri davacının ilk eşinden olma davalı oğlunun satın aldığını ifade ettikleri, ancak davalının bedelini ödediği taşınmazları kendi adına tescil ettirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında dört adet bağımsız bölümü tek seferde satın alma gücünün bulunmadığının tespit edildiği ve davalı tanığının alınan beyanında davalının davacının ilk eşinden olma oğlunun bacanağı olduğunu ifade ettiği, ayrıca davalının dava dışı bağımsız bölümü davalınn yetkilisi olduğu şirkete devrettiği, dava dışı bağımsız bölümler ile ilgili davaların da devam ettiği bir bütün halinde gözetildiğinde, davacı tarafından verilen vekaletnamenin kötüye kullanıldığı ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri sonucuna varıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.