Düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurul ilamında gösterilen gerektirici nedenlere göre, kanunda yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerekeceği-
Dava konusu koyunların borçlunun adresinde ve borçlunun huzurunda haczedilmiş olması nedeniyle, İİK.’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla davalı-alacaklı yararına sayılacağı, bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanmasının gerekeceği-
Arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhtesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle (TMK. mad. 684) yıkım istekli davalarda, davanın binanın ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesi zorunlu olduğu- Dosyada bulunan kayıt ve belgelerden, 16/05/1997 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile 42 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin taşınmazı dava dışı ...’a satmayı vadettiği, 42 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgili dava dışı kayıt malikleri tarafından 28/09/1998 tarihinde yapı ruhsatı alındığı, davalıların resmi belgelerde isimleri geçmese de taşınmazı haricen satın alıp, üzerindeki binanın kendileri tarafından yapıldığı savunmasında bulundukları, Belediye’nin 19/04/2012 tarihli yazısında, 133 ada 41-48 parsele kadar olan bölümde zeminde yapılmış olan yapıların kadastral parsel sınırına uygun yapılmadığı, parsel maliklerinin muvafakat vermeleri halinde 15 ve 16.madde gereği tevhit, ifraz ve sınır tashihi yapılabileceği, re’sen imar uygulaması yönünden inceleme yaptıklarını ancak sözkonusu parsellerin imar uygulaması sonucu oluşan parseller olduğundan 2005 tarihli uygulama imar planına göre ikinci kez DOP payı kesilemeyeceği, ayrıca müstakil parsel tapusu olan şahısların paydaş olması durumunda farklı çözümsüzlükler olabileceğinden 18 uygulaması yapılmasının mümkün olmadığının belirtildiğinden, öncelikle 42 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının davada yer almalarının sağlanması, tecavüzlü durumun imar uygulamasıyla oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturularak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği- 
Taşınmaza sataşmanın önlenmesi davasında, davacının vazgeçme beyanının, çekişmeli yerin mülkiyetinin karşı tarafa bırakılması sonucunu doğurmayacağı; vazgeçme beyanının hakkın özünden vazgeçme niteliğini taşımayıp, davanın geri alınması anlamında olacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.