Marka devrinin üçüncü kişiler yönünden geçerli olması için Patent Enstitüsü’ndeki sicile tescilinin zorunlu olduğu–
Davanın, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olduğu- Dosya kapsamındaki belgelere göre; aracın borçlu adına kayıtlı olduğu ve Uyap-Polnet üzerinden araç kaydına haciz konulduğunun görülmekte olduğu- İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile belirlenen teminatın gösterilmesi halinde geçerli olmak üzere takibin ertelenmesine karar verilmiş ise de; belirlenen teminat yatırılmadığından takibin durmadığının anlaşılmakta olduğu-Bu halde, satış isteme süresinin haciz tarihinden itibaren hesaplanacağı- İİK’nin. 106.-110. maddelerine göre ise, alacaklı haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 6 ay (şimdi 1 yıllık) içinde satılmasını isteyebileceği- Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı- Buna göre araç üzerindeki haczin, dava tarihi olan itibariyle düştüğü göz önüne alınarak, istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerekeceği-
3. kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkin davada, davacının dava konusu aracı hacizden önce satın aldığı, mülkiyetin davacıya geçtiği (2918 s. KTK. mad. 20/d), bekletici mesele yapılmış olan  tasarrufun iptali davasının reddedildiği, ret kararının kesinleştiği, noter satışı ile mülkiyetin davacı 3. kişiye geçtiği, davacının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına, davanın açılmasına davacı sebep olduğundan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin isabetli olduğu- Bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı açtığı istihkak davasına karşı alacaklının açtığı tasarrufun iptaline ilişkin dava dilekçesinde borçlu adına yer verilmiş; mahkeme de tasarrufun iptali dava dilekçesinin borçluya tebliği yönünde bir karar oluşturmakla birlikte borçluya herhangi bir tebligat yapmamış olduğundan borçlunun savunma ve adil yargılanma hakkını ihlal edilmiş olduğu-
Aynı sıra cetveline karşı, aynı yer sayılan mahkemelerde açılmış başka şikayetler olup olmadığı araştırılıp, varsa HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile önce esas kaydı yapılan dosya üzerinde 166/1. maddesi uyarınca işbu dosyanın birleştirilmesi, önce yapılan şikayetin bu şikayet olduğunun tespiti halinde diğer dosyaların bu dosya ile birleşmesinin beklenmesi, mahkemelerince birleştirme kararı verilmemesi halinde şikayetlerin sonuçlarının beklenmesi, aynı yer sayılmayan mahkemelerde açılmış başka şikayetler olması halinde ise, yine o şikayetlerin de sonuçlarının beklenmesi gerektiği-
Haczedilen taşınırların, «demirbaşları ile birlikte kiraya verilmiş olan otelin demirbaşı olup olmadığı» konusunda ticari defter ve envanter kayıtları üzerinde bilirkişi yaptırılması gerekeceği–
TMK. mad. 684 ve 686 kapsamında bütünleyici parça veya eklenti olup olmadıkları, noter satış senedi ve Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadıkları hususlarında bir makine mühendisi, bir inşaat mühendisi ve bir hesap/hukukçu bilirkişinin katılımı ile diğer istihkak davasına bakan icra mahkemesinin kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporu da dikkate alınarak kapsamlı bir rapor düzenlenmesi, noter satış senedi bakımından satış bedellerinin ödenip ödenmediği, fatura ve kayıtların defter kayıtlarında yer alıp almadığının, borçlu ve üçüncü kişi şirketin defter kayıtları, banka kayıtları, faturalar incelenerek tartışılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınması gerektiği-
Mahkemece, keşif incelemesi ile hacizli forklift ve karıştırıcıların tüm ayırt edici özelliklerini, karıştırıcıların tescile tabi araçlardan olup olmadığını saptanmasının, bundan sonra ilgili Ticaret, Sanayi veya Ticaret ve Sanayi Odası’nda kimin adına hangi tarihten itibaren kayıtlı olduğunu belirlenmesinin gerekeceği, şayet bunlar borçlu adına kayıtlı ise haczin geçerli kabul edilmesinin gerekeceği, üçüncü kişi adına kayıtlı ise kimden hangi tarihte devraldığı hususlarına bakılmasının, borcun doğum tarihinden sonra borçludan devralınmışsa alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket edilip edilmediğinin değerlendirilmesinin, aksi halde davacı şirkete ait bu eşyaların haczedilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.