Haciz sırasında karşılaşılan üçüncü kişinin «borçlunun eski eşi olduğunu, kocasından boşandığını» bildirip, boşanma ilamı ibraz etmesi halinde, alacaklıya -istihkak davası açması için- 7 günlük süre verilmesi gerekeceği–
Haciz sırasında borçlu şirket sahibi ve yetkilisi olan kişinin işyerinde hazır bulunması ve işyerinde bu kişiye ve borçlu şirkete ait çok sayıda evrakın bulunmasının, orasının borçluya ait olduğunu gösterdiği-
İflâs tarihinden önce tapuya şerh verilmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı tescil davasını kazanan alıcının, bu karara dayanarak istihkak davası açabileceği–
Âdi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borcundan dolayı, «bu ortağın payı oranında», ortaklığa ait -iştirak halindeki mülkiyet konusu- mallara haciz konulabileceğinden, ortaklığa ait tüm mallara haciz konulması halinde, diğer ortaklar tarafından, «kendi payları oranında haczin kaldırılması» istemiyle istihkak davası açılabileceği–
Haciz işleminin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, davacı 3. kişi tarafından sunulan vergi levhası ve faturaların, borcun doğumundan sonraki tarihli olup her zaman düzenlenmelerinin mümkün olduğu, SGK kayıtlarına göre borçlunun 07.12.2012 tarihi itibariyle haczin yapıldığı iş yerinde sigortalı olarak çalıştığı, ne var ki haciz mahallinde borçlunun babasının da hazır olduğu, haczin yapıldığı iş yeri olan merkez oyuncak dükkanına ait borçlunun kartvizitinin bulunması karşısında davanın tümden reddine karar vermek gerekeceği-
Taşımaza yapılan kamulaştırmasız el atmalara karşı, mülkiyet hakkına dayanarak dava açma hakkının kural olarak, taşınmazın kayden maliki olan davacıya ait bulunmadığı, dava konusu taşınmazın davalı idarece kamulaştırıldığı ileri sürülmüşse de, mevcut tapu kaydı iptal edilmediği sürece bu iddiaya değer verilerek bir sonuca varılamayacağı-
İstihkak davasına bakan icra mahkemesinin (tetkik merciinin) «dava konusu hacizli malın satışının durdurulmasına» karar verebileceği–
«Takibin devamına» ilişkin icra mahkemesi kararının davacı üçüncü kişiye tebliğ edildikten sonra aynı kararın daha sonra ikinci kez davacıya tebliğ edilmiş olmasının birinci tebliğ ile doğan hukuki sonuçları ortadan kaldırmayacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.