İstihkak davasının amacının hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemek olduğu, istihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmasının mümkün olduğu, bu kapsamda; icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı durumda, istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkin olarak dava açıldığı taktirde; davanın, dava şartı olan hukuki yarar bulunmadığı gözönüne alınarak, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı borçlu şirketin iflas ertelenmesi istemiyle açtığı dava reddedilmişse de, tedbirlerin karar kesinleşinceye kadar devamına hükmedilmesi karşısında, istihkak davasına bakan mahkemece bu davanın aşamasının belirlenerek, dayanak takibin durması veya düşmesi ihtimallerinin bu davaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiği-
Alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine-
Haczin; mahalle, sokak, cadde olarak hangi adreste uygulandığının ve bu adresin davacı üçüncü kişiye mi yoksa borçluya ait adres mi olduğunun haciz zaptından anlaşılamaması halinde, icra mahkemesince haczi uygulayan icra memurunun da hazır bulundurularak yerinde keşif yapılması ve adresin kime ait olduğunun tespitinden sonra, ticaret sicil memurluğu, vergi kayıtları ve kira sözleşmesi gibi belgelerin incelenerek haciz yapılan yerin kime ait olduğunun saptanması gerekeceği-
Duruşma tutanaklarının aksi ancak aynı kuvvette başka bir belge ile ispat edilebileceği-Mahkemece duruşmaya katılan tarafların yokluğunda resen tutulan 11.03.2009 tarihli tutanağın ise bu niteliğe haiz bir belge olmadığından duruşmanın 09.03.2009 tarihinde yapıldığının kabulü gerekeceği- Bu suretle 01.04.2009 tarihli tutanağa istinaden verilen işlemden kaldırma kararının da usulüne uygun olmayıp yok hükmünde olduğu- Mevcut bu durumda; 02.12.2008 ve 06.10.2009 tarihli duruşmalarda verilen dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararlar doğru ve HUMK'nın 409/1. maddesine uygun ise de; davanın üç kez takipsiz bırakıldığının kabulünün mümkün olmadığı- Davacı tarafından dosya 02.12.2008 tarihli ilk yenilemeden sonra bir kez 06.10.2009 tarihinde takipsiz bırakılmış olup bu nedenle de davacı vekilinin 06.10.2009 tarihli yenileme dilekçesi kabul edilerek taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliği ile duruşmaya devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemelerinin -Anayasa’nın 152. maddesi anlamında- “mahkeme” olduğu- İİK. 89/III uyarınca genel mahkeme yerine yanlışlıkla icra mahkemesinde açılan menfi tesbit hakkında icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, HUMK. 193’e (şimdi; HMK. mad. 20'ye) göre on gün (şimdi; iki hafta) içinde dosyanın genel mahkemeye gönderilmesi üzerine, davanın süresinde açılmış sayılacağı–
Dava konusu malların davacıya mı yoksa borçluya mı ait olduğunu saptamak için öncelikle haczin yapıldığı garajın kime ait olduğunun tespiti gerekeceği; çünkü mülkiyet karinesi ve bu karinenin aksinin ispatına yönelik kriterlerin dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümü gerekeceği-
Üçüncü kişinin haciz sırasında istihkak iddiasında bulunduktan sonra harcını da yatırarak icra mahkemesinde (tetkik merciinde) istihkak davası açması üzerine, icra mahkemesince (tetkik merciince) «takibin devamı» ya da «takibin ertelenmesi» doğrultusunda değil, işin esası (haczin kaldırılması) konusunda karar verilmesi gerekeceği–
İhalenin feshi davasının sonucu beklenmeden, istihkak davası hakkında karar verilmemesi gerektiği-
Süresi içinde istihkak davası açmamış olan üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.