3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasında kayınvalide-gelin gibi yakın akrabalık bağı bulunduğu, dava konusu haciz işlemi için önce takip dayanağı fatura ve ihtiyati haciz kararında yer alan, adresin boş olduğunun görüldüğü ve komşu işyeri sigortalı çalışanın aranılan adresteki işyerinin gelinen adres olduğunu beyan ettiği, takip dayanağı belgeler arasında yer alan faturada borçlunun ticari ünvanı olarak komşu işyeri unvanının yazılı olduğu, Vergi Dairesi kayıtlarına göre borçlunun faaliyet alanı beyaz eşya, 3. kişinin faaliyet alanı mobilya ürünleri ticareti ise de, anılan dayanak fatura içeriğinin mobilya ürünlerine ilişkin olduğu, haciz adresinde hazır bulunanın ilk defa 3. kişinin işçisi olarak çalışmaya başladığı, alacaklı vekilince ibraz edilen, borçlunun murakıpı, 3. kişinin ise ortağı olduğu dava dışı kişiye ait Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre borçlunun görevinin sonlandırıldığı ve yerine 3. kişinin işçisinin seçildiği anlaşıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davacı 3.kişinin, karinenin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla, bu koşullarda, istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerektiği-
İİK. nun 97/XVII maddesine dayalı olarak istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davalarının nispi harca tabi olduğu-
Yaklaşık sekiz ay boyunca alıcı firmanın, satın aldığı vinci borçludan teslim almayıp, herhangi bir kira ilişkisi dahi olmadan yerinde bırakmasının ve daha sonra davacı firmaya satmış olmasının yaşam deneyimlerine uygun sayılmayacağı-
İstihkak davasının açılmasına davalı - üçüncü kişinin sebebiyet verdiğinin anlaşılması halinde, yargılama giderlerinin ( ‘harç’ ve ‘vekalet ücreti’nin, alacak miktarı ile haczedilen şeyin değerinden hangisi az ise onun üzerinden, nisbi olarak) davalıya yükleneceği—
İİK. nun 96 ve 97 maddelerine göre işlem yapılabilmesi için, taşınır malların “borçlunun elinde” haczedilmiş olması gerekeceği-
İstihkak davalarında takip konusu alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha az ise, o değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Vasiyetnamenin tenfizine ilşlkin açılan davada, muris O.K.' ın Rize 1.Noterliği'nin 20/09/2011 tarih ve 7197 yevmiye nolu vasiyetnamesine konu taşınmaz üzerinde keşif yapılarak, vasiyetnameye konu evin ve 2. katının mevcut olup olmadığının tespit edilmesi, mevcut olması halinde, taşınmazın vasiyetnamede belirtildiği şekilde davacıya vasiyet edildiğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesi ve böylece murisin iradesine uygun bir karar verilmesi gerektiği- -
Tereke hakimliği kararı ile Hazine’ye geçmiş olan miras için, Ha-zine aleyhine «miras sebebiyle istihkak davası» açılıp kazanılmadan, sadece veraset belgesi alınarak, alacak davası açılamayacağı-
Ariyet sözleşmesine dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı- Davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ve borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile tarafların sunduğu fatura, sevk irsaliyesi, sözleşmelere ilişkin tüm kayıtların getirtilerek davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ile haciz mahallinin bir kısmının kullanımı için kira sözleşmesi ile depolama sözleşmesi yaptığını iddia etmiş olduğundan anılan sözleşmelerin gerçekliğinin belirlenmesi açısından kira bedeli ve depolama hizmet bedeli fatura ve varsa ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılması; mahcuzlar bakımından ise dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunun sadece stok durumu nazara alınarak düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tarafından sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, mahcuzların fatura ve sevk irsaliyeleri ile uyumlu olup olmadığı, davacı üçüncü kişi ile borçlu ve dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı hususlarının belirlenmesi için bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca taraflarca dava ve cevap dilekçesi ile birlikte tanık deliline dayanıldığı, davalı alacaklı tarafından cevap dilekçesinde isim ve adresleri bildirilen tanıkların dinlenip karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.