İcra dosyası içeriğinden talebe konu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibe dayanak senet üzerinde yazılı adreste yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece takibin devamına karar vermekle yetinilmesi gerektiği halde, mahcuz hakkında açılmış istihkak davası varmış gibi esastan değerlendirme yapılarak 3. kişinin istihkak iddiasının yerinde görüldüğüne ilişkin gerekçe ve hüküm ile takibin talikine karar verilmesinin yasaya uygun olmadığı- İcra ve İflas Kanunu'nun 97/6. fıkrası uyarınca, takibin taliki veya devamına karar verildiği hallerde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilmesi için, 3. kişiye süre verilmesi gerekirken, alacaklıya süre verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınırlarda satış isteme süresi altı ay olup, kıymet takdirine itiraz ile 3. kişinin açtığı istihkak davası satış isteme süresini durdurmayacağından, haciz tarihi ile alacaklı tarafından satış talep tarihi olan 11.04.2014 tarihi arasında yasal altı aylık sürenin geçtiği bu itibarla İİK'nun 110. maddesi gereği haciz kalkmış olduğundan yapılan iş bu ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Üzerinde başka alacaklı lehine yasal rehin hakkı bulunan taşınırların -iyiniyetle- mülkiyetinin kazanılabileceği-
İİK. 96/I’de geçen «mülkiyet ve rehin hakları» sözcüklerinin sınırlayıcı anlam taşımadığı, ayrıca «sınırlı ayni haklar»a, «tapuya şerh verilmiş kişisel haklar»a, «hapis hakkı»na, «mülkiyeti muhafaza sözleşmesi»ne, «intifa hakkı»na dayanılarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği, buna karşın kural olarak «kira hakkı»na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.