İcra mahkemesinin  kararı ile şikayetçinin haczinin düşmemiş olduğuna karar verildiği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz üzerinde 73.677,30 TL'lik haciz bulunduğu, taşınmazın satış bedelinin 55.000,00 TL olduğu ve paylaştırma sonucu borçluya iadesi gereken miktar kalmayacağı gerekçesiyle, birleşen dosyada şikayetin reddi gerektiği- Asıl dosyada ise, şikayet olunanın haczinin daha eski tarihli olduğu ancak şikayetçinin alacağının ilama dayandığı, İİK. mad. 100 gereği hacze iştirak ettiği, her iki alacağın da imtiyazlı alacak olmadığı, dolayısıyla paylaştırmanın garameten yapılması gerektiği-
Bozma üzerine devam eden yargılama sırasında, şikayete konu meskendeki miras hissesinin, 19/10/2016 tarihinde borçlu tarafından alacaklılara devredildiği, alacaklıların da taşınmazı 24/07/2018 tarihinde üçüncü bir kişiye devrettiği, dolayısıyla bu durumda şikayetin konusunun kalmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden, borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamadığından, haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi haczedilemeyeceği ancak borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerektiği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının, emekli maaşı almasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı; borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, mahkemece, borçlunun halen oturduğu yerde yıllık geçinebileceği miktarın belirlenip, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir hesaplanarak ve taşınmazların değeriyle orantılı gelir elde edilip edilmediği belirlenerek, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmezse de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkının olmadığı-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, yani böyle hallerde İİK.nun 79. maddesi hükmünün uygulanamayacağı-
Önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olmasının, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel olmadığı, zira, borçlunun şikayet hakkının her haciz nedeniyle yeniden doğacağı-
İcra takibine dayanak ilamın katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, İİK. mad. 82/son gereğince, alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiasının dinlenilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.