Katkı payı alacağına konu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı-
Mahkemece, kural olarak borçluların taşınmazdaki hisselerinin değerleri tespit edilerek borçluların haline münasip ev alabilecekleri miktarlar, mahcuzun değerinden (bu değerden hissesine düşecek miktardan) fazla ise şikayetin kabulü; az ise şikayetin kısmen kabulü ile mahcuzun (borçlunun hissesinin) satılarak, borçluların hallerine münasip ev almaları için gerekli bedelin kendilerine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçluların hallerine münasip ev alabilecekleri miktarlardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tensip zaptındaki ara kararı ile taraflara delillerin ibrazı için 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak ne tensip zaptında ne de duruşma tutanaklarında, şikayetçiye keşif giderini yatırmak üzere, uygun şekilde, yatırılması gerekli miktarın açıkça belirtildiği ve kesin süreye uymamanın sonuçlarının da açık olarak gösterildiği bir kesin süre verilmediği anlaşıldığından hükmün bozulması gerektiği-
Meskeniyet şikayeti üzerine icra mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesinden sonra HMK.nun 20/1 maddesinde öngörülen 2 haftalık süre geçtikten sonra dosyanın alacaklı tarafından yetkili icra mahkemesine gönderilmesinin istenmiş olması halinde, mahkemece re’sen “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; borçlunun, bulunduğu mahalde alabileceği haline münasip evin değeri tespit edilmediği gibi, meskeniyet şikayetine konu evin değeri tespit edilirken 3 katlı binanın toplam değerinin 1/2'sinin nazara alınması gerektiği halde yalnızca davacının kullandığı 2. katın değerinin nazara alındığı görülmekte olup raporun bu haliyle meskeniyet şikayetine dair hüküm kurmaya elverişli olmadığı-
Taşınmazın, zemin ve üzerindeki yapıların toplam değeri üzerinden meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerekirken, sadece borçlunun fiilen oturduğu evin değerine göre, haczedilmezlik şikayetinin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece bozmadan sonra verilen karar, bozmadan sonra toplanan yeni delil ve değerlendirmeye dayandığından, yeni bir hüküm mevcut olup direnme kararından söz edilemeyeceği-
Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının, sadece borçlu malike ait olduğu gözetilerek, taşınmaz maliki olmayan B.. Ç...'nin şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.