İflâstan önce paraya çevrilmiş olan taşınır/taşınmaz malların (ihale bedellerinin) iflâs masasına girmeyeceği; İİK. 138-144'e göre ihale bedelinin satılan taşınır/taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklılar arasında paylaştırılması gerekeceği–
"Sıra cetveline itiraz davası" hakkında, hem icra mahkemesi ve hem de mahkemece "görevsizlik kararı" verilmiş olması halinde, davacının bunlardan birisini ortadan kaldırtması gerekeceği–
Mahkemece, iflas tasfiyesinin ne şekilde yapıldığı hususu net olarak tespit edildikten sonra, basit usulle tasfiye yapıldığı anlaşılırsa dava İİK’nun 194. maddesi gereğince tatil edilmeyeceğinden ve davalı taraf da davayı takip etmediğinden davanın o tarih itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi, tasfiyenin adi şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise 2. alacaklılar toplantısına kadar davanın tatiline karar verilerek 2. alacaklılar toplantısından sonra iflas idaresine tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçinin alacağının eşyanın aynından kaynaklandığı kabul edilmesine göre, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Tapusuz taşınmaz malın zilyedi tarafından tapu dışı satışı ve alıcıya teslimi, yasaya göre hükümsüz olduğundan satıcının bu taşınmaz malı geri almağa yetkisinin olduğu-
Hakkında iflas kararı verilen koca aleyhine açılan nafaka dava-sında, husumetin iflas idaresine yöneltilmesi gerekeceği–
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Tasdik için sunulan konkordato projesinin değerlendirildiği alacaklılar toplantısı icra mahkemesince iptal edildiğine göre, ortada tasdiki kabil bir konkordato kalmadığından bahisle iflas içi konkordato talebine yönelik davanın reddine dair kararın yerinde olduğu-
Kayıt kabul davaları sonucunda mahkemece verilmiş olan kararların temyiz incelemesinin duruşmalı olarak değil, evrak üzerinden yapılacağı, 10 günlük yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği-
Borçlunun (müflisin) borcunu temin için üçüncü kişilerin vermiş olduğu rehinlerin borçlu müflisin iflas masasına girmeyeceği, bu nedenle alacaklının üçüncü kişi rehin veren hakkında takip yapmasında yasaya aykırılık bulunmadığı—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.