Davalı borçlunun sattığı taşınmazları halen kullandığının anlaşılmış bulunmasına göre "davanın kabulüne" ilişkin kararın usul ve kanuna uygun sayılacağı-
12. HD. 28.11.2023 T. E: 7576, K: 7898
12. HD. 05.10.2023 T. E: 3893, K: 5697
Salgın hastalık olan COVİD-19 riski dolayısıyla 65 yaş üstü kişilere yönelik olarak ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle bazı hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasının başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez nitelikte olduğu-
12. HD. 11.10.2023 T. E: 959, K: 5945
İcra takibine dayanak yapılan senette tahrifat iddiası İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup, bu itirazın, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği- Borçluya ödeme emrinin 23.03.2020 tarihinde durma süreleri içerisinde tebliğ edildiği, davanın 18.06.2020 tarihinde 15 günlük uzama süreleri içerisinde açıldığı ve yasal 5 günlük itiraz süresi aşılmadığından Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenmesi gerekirken, itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığından bahisle borçlu ....... yönünden itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 04.12.2023 T. E: 8239, K: 8197
Somut olayda, komiser heyetince nihai rapor 03.11.2020 günü ibraz edilmiş olup araya Covid-19 tedbirleri kapsamında uzatma süresi girmiş ve nihayet mahkemece kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşıldığından kesin mühletin hitamından sonra İcra ve İflâs Kanunu'nun kesin mühletin uzatılmasına olanak sağlayan 289/5 ve diğer maddeleri gereğince önce üç ay, sonra iki ay, sonra yirmi gün ve sonra da bir ay süre ile kesin mühletin uzatılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin incelemenin tamamlanamaması nedeniyle verdiği toplam sürenin hesabında hataya düşerek 20 günlük süre aşılması taraflara (borçlu-alacaklı) yüklenebilecek bir kusur değildir.
İhale tarihi olan 28.08.2020 tarihi itibariyle İİK'nın 128/a-2. maddesinde öngörülen 2 yıllık süre geçmiş olup, geçerli bir kıymet takdirinin varlığından söz edilemeyeceğinden, dava konusu ihalenin bu nedenle feshine karar verilmesi gerektiği- İhalenin feshi istemi, şikayet niteliğinde olup, Medeni Usul Hukukunun davaya ilişkin kurallarının burada uygulanmayacağı- Somut olayda, takip borçlusu davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığından, icra takibinin niteliği gereği, davacı tarafından ihalenin feshi istemi ile açılan davada, takip alacaklısı ve ihale alıcısının davalı taraf olarak yer alması gerektiği ancak diğer takip borçluları ile ipotek alacaklısı bankanın davalı olarak eklenmesinin doğru olmadığı-
12. HD. 12.12.2023 T. E: 8702, K: 8617

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.