Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği- Azil haklı ise davacı avukatın azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı vekalet ücreti talep edemeyeceği-
20. HD. 22.10.2019 T. E: 3675, K: 6132-
Maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre ve usulüne uygun şekilde düzenlenmesi gerektiği- Taleple bağlılık ilkesi gereğince; davacı TRH 2010 Yaşam Tablosundan daha kısa ömür belirleyen PMF Yaşam Tablosuna göre talepte bulunduğundan davacının talebi dikkate alınarak, UHH de hükme esas alınan PMF1931 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaba göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi-
Sigortalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı yayanın %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu ispat edemediği, kusuru bulunmayan davalı taraftan davacının tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı-
Rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu; bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğu, davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, ıslah edilen kısım içinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemi-
Katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesinin gerekeceği-
Ticari satım sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıyla oluşan maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkin davada, karşı davadaki menfi tespit talepleri, tamamen asıl davaya cevap mahiyetinde hususlar olup, asıl davada zaten değerlendirileceğinden ayrı bir dava konusu teşkil etmeyeceği açık olup, davacının menfi tespit taleplerinde hukuki yararı bulunmadığı- Karşı davanın esasında sadece tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceğinden, arabuluculuğun dava şartına tâbi olacağı, öte yandan davacının menfi tespit talepleri de olduğu kabul edilse dahi, bu talepler yönünden davanın tefriki doğru olmayacağından, bu davanın her durumda arabuluculuk dava şartına tâbi olduğunun kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.