Birleşen davada davacının feragat sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine ve asıl davada işin esasına girilerek davacının çapa dayalı elatmasının önlenmesi ve ecrimisil isteğinin HUMK.nun 74. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak nizalı olan payları aşmayacak şekilde dava dilekçesinde açıkladığı pay miktarı ve usul hükümleri gözönüne alınarak iddia ve savunmalar çerçevesinde değerlendirilerek davalıların elattıkları taşınmazlar bakımından kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire'nin bozma ilamı doğrultusunda, mahallinde keşif ve inceleme yapılarak yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin arsa malikine isabet eden bağımsız bölümlerle aynı oranda büyük yapılıp yapılmadığı belirlenip, yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin de aynı oranda büyük yapıldığının tespiti halinde aynı yerden paylaşım oranına göre yüklenici de yararlanacağından arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleşmesinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi, sadece arsa sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlerin büyük yapıldığının belirlenmesi durumunda ise Özel Daire bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılması gerekirken, sadece Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılarak özel dairece belirtilen hususlarda inceleme yapılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İlgili Yönetmelik kapsamında OSB’nin katılımcılarına uygulayacağı bedellerin OSB internet sayfasında ve/veya OSB ilan panosunda yayımlanacağı belirtilmekle birlikte; taraflar arasındaki enerji tedarik sözleşmesinde ise abonenin resmi yazıyla bilgilendirileceği kabul edildiğinden, davacının söz konusu bilgilendirmenin yapılmaması nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığının tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılmasıyla tespit edilmesinin gerektiği, o halde; mahkemece; dosyanın alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi ile, tarife değişikliği neticesinde katılımcının sözleşmeye göre resmi yazıyla bilgilendirilmesi gerektiğinden; davalı OSB tarafından yapılan değişlikler nedeniyle davacının zararının oluşup oluşmadığının, önceki ve sonraki dönemlerin dikkate alınmasıyla tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılması sonucu tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacının koruma tedbirleri alınmayan kamyonetin açık kasasında bilerek yolculuk ettiği dikkate alındığında yerleşmiş uygulamalarımıza göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesinin gerektiği- Fazla vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taşınmazın kadastrodan kaynaklanan maddi bir hatanın düzeltilmesi kapsamında yüz ölçümü azaltıldığı hâlde tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin AYM kararı-
Davacının iddiasının genel hükümlere dayalı olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde olmadığı, o halde, bu talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK'nun 2. maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
TMK'nun 236/1. fıkrasında her eşin diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı ve alacakların takas edileceği düzenlenmiş olup; ancak, takas yapılabilmesi için davalının bunu ileri sürmesi ve davacı adına bulunan mal ve eşyaların takasa tabi tutulması konusunda isteğinin bulunması gerekeceği-
Somut olayda, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketinin davacılara 38.915 TL ödeme yaptığı, davacıların da bu ödemeye istinaden sigortanın limitinin kişi başına 57.500 TL, eldeki davada toplam 115.000 TL olduğunu bildikleri halde davalarından feragat ettiği, bu durumda davacı taraf davalı sigorta şirketini kalan teminat limitinden zımnen feragat etmiş olduğu, böylelikle davacı taraf davalı sigorta şirketinin durumunu iyileştirirken diğer müteselsil borçlu olan davalının iç ve dış ilişkideki durumunu ağırlaştırdığı, o halde; mahkemece, davacıların davadan feragat etmesiyle davalı sigorta şirketinin tüm borçtan kurtulduğu anlaşıldığından, bu ibranameden ve feragatten diğer müteselsil borçlu davalının da yararlanması gerektiği hususu hüküm yerinde tartışılmadan karar verilmesinin doğru görülmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.