Yükün iyi bir halde muhafazası ve gideceği yere salimen varabilmesi için, gerekli bütün tedbirlerin taşıyan tarafından alınması gerektiği- 6762 s.TTK’nun 1061. maddesinde sayılan faaliyetlerin ve yükümlülüklerin bir kısmı ve netice olarak bunların kötü yapılmasından doğan sorumluluk, yükle ilgililere aktarılabilirse de, böyle bir şartın, kaptanın nezaret görevinin, yükleme ve boşaltma işçilerini gözetmek yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı- Yükleme, boşaltma ve istif işlerinin yük ilgililerine bırakıldığı durumlarda bile 6762 s. TTK. mad. 975 uyarınca kaptanın yükleme ve istifin denizcilik örf ve usullerine uygun tarzda yapılmasına nezaret etmek görev ve sorumluluğu bulunduğundan, yük hasarına münhasır olmak üzere yapılan hatalı istif ve boşaltmadan dolayı taşıyanın sorumluluğunun devam ettiği ve donatanın taşıyan gibi sorumlu olduğu nazara alınarak, yapılacak değerlendirme sonucunda kusur oranına göre bir karar verilmesi gerekirken, donatan aleyhine açılan davanın husumetten reddinin isabetsiz olduğu-
Asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Tasarrufun iptali davasının, "ticari dava" olarak değerlendirilemeyeceği ve bu davalarda arabulucuya başvurunun "dava şartı" olarak kabul edilemeyeceği (Konya BAM 3. HD. kararı)-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi-
Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeninin irade açıklaması olduğu, sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeninin ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesi olduğu, taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemeyeceği, hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekeceği, borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklının borca aykırılık hükümlerini işleteceği ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep edeceği, sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesinin sözkonusu olduğu, sebepsiz zenginleşmenin alacaklıya 2. derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin edeceği, malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceği, bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunmasının olanaklı olmadığı-
Galleye hak kazandığını mahkeme ilamıyla ispatlayan vakıf evladına ancak kararın kesinleşme tarihinden sonrası için galle fazlası ödeneceği–
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vs. gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Davalı tarafından sigortalanan işyerinde çıkan yangının, davacıya ait işyerine sirayeti sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkin davada poliçenin, davaya konu yangının çıktığı işyeri için düzenlenmiş poliçe olup olmadığı araştırılması gerektiği, kusur ve yangının oluş sebebi ile zarar miktarı konularında bilirkişi raporu alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirdiği-
Davacının, kendi adına kayıtlı nizalı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak tapularının iptali ile terkinine karar verilmesini istediği davada; kıyıların, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu malı niteliğinde olup; özel mülkiyete konu olmaması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.