Davacı, ıslah dilekçesi ile alacağının Dolar ve Avro üzerinden tahsilini talep ettiği, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, Türk Lirası üzerinden hüküm kurduğu;mahkemece, davacının ıslah dilekçesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Yargılama sırasında ölen kişinin mirasçılarının usulünce davaya davet edilmesi ve davaya devam edip etmeyecekleri hususunda beyanları alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ölümle vekalet ilişkisi sona eren vekilin beyanına dayanarak davacı hakkındaki davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
HMK 310. md hükmüne göre feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği- HMK 311. md hükmüne göre de feragatin kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle öncelikle mahkemenin davadan feragat hakkında bir hüküm vermesi için kararın bozulması gerektiği-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalının tazmin edeceği zararın tutarının, el konulan ürünlerin el koyma tarihindeki değil, dava tarihindeki değerleri üzerinden belirlenmesinin gerekeceği-
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın tahsili istemi-
Alacak davasında sözleşmenin ekleri arasında Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Teknik Şartname sayılmış olup anılan ekler HMK'nın 193. maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, tarafları bağladığı gibi mahkemece de resen dikkate alınması gerektiği-
İtiraz edilmeyerek kesinleşen kusur durumunun, davacı lehine usuli kazanılmış hak sağlamış olduğu- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı uğranılan maddi zararın tazminine ilişkin davada, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olup (TBK. mad. 69), ortaya çıkan zarar ile davalıların faaliyeti arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek davacı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak kusur durumlarının 'tereddüde' yer vermeyecek şekilde tespitinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.