Davacının taşınmazı 03.09.2008 tarihinde satın aldığı, 17.07.2009 tarihli belediye inşaat mühürleme işlemi ile taşınmazın diğer hissedarlarının yapılmakta olan muhdesata muvaffakatı olmadığını öğrendiği, davalının önalım hakkını kullanmak üzere 03.08.2009 tarihinde mahkemeye müracaat ettiği, nitekim önalım hakkının kullanılmasına ilişkin tapu iptal-tescil davasında davacının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle taşınmazın satıştan sonraki hali satış bedelini tayinde dikkate alınmadığı anlaşılmakta olup; davacının iyiniyetli olmayıp asgari levazım bedelini davalıdan talep edebileceğinden asgari levazım değerinin, tüm malzemenin işçilik ve bakım giderlerinin gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım ve dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş gücü kaybı ve geçici dönem bakıcı gideri zararından oluşan maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemi-
Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Davaya konu takip dosyasının İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/14634 takip dosyası olmasına rağmen mahkemece hüküm fıkrasında sehven İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/14643 takip sayılı dosya numarasının yazıldığı anlaşıldığı, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasının uygun görüldüğü-
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının ve bakiye hasar bedelinin tazmini istemi-
TMK'nun 235/1 maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye için hesaba katılacağı husus nazara alınarak mal rejiminin sona ermesinden yaklaşık dört ve iki yılı aşkın bir süre önce satılan taşınmazların tasfiye esnasında mevcut olduğu ya da başka malvarlığının edinilmesinde kullanıldığı davacı tarafça ileri sürülüp kanıtlanamadığına ve ayrıca davacı tarafça 4271 sayılı TMK'nun 229. maddesindeki hususların somut olayda gerçekleştiği de ispatlanamadığına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Asıl işveren davacının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Taraflar arasındaki sözleşme ile BK’nın 126/1. ve aynı maddenin 4. fıkrası nazara alındığında, davacı alacağının 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.