Ticari satım sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıyla oluşan maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkin davada, karşı davadaki menfi tespit talepleri, tamamen asıl davaya cevap mahiyetinde hususlar olup, asıl davada zaten değerlendirileceğinden ayrı bir dava konusu teşkil etmeyeceği açık olup, davacının menfi tespit taleplerinde hukuki yararı bulunmadığı- Karşı davanın esasında sadece tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceğinden, arabuluculuğun dava şartına tâbi olacağı, öte yandan davacının menfi tespit talepleri de olduğu kabul edilse dahi, bu talepler yönünden davanın tefriki doğru olmayacağından, bu davanın her durumda arabuluculuk dava şartına tâbi olduğunun kabulü gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Telekonferans yöntemiyle yapılan arabulucu müzakerelerinde iki haftalık dava açma süresi, arabulucu ve her iki taraf imzasının tamamlandığı tarihten itibaren başlayacağı-
HMK.'nun 140. maddesi gereğince mahkemenin tahkikat aşamasını öninceleme tutanağına göre sürdürmesi gerekeceği, bu itibarla mahkemece; davacı vekilinin ön inceleme aşamasından sonra hizmet tespiti talebi için usulüne uygun bir ıslah talebi bulunmadığı, ayrıca davada işverenin de davalı olarak gösterilmediği göz ardı edilerek davacının hizmet süresinin tespitine de karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
Uyuşmazlık, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen kararın nasıl kurulması gerektiğine, kabule göre ise 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu iş sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkindir...
Hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca söz konusu ücret zammının ancak 01.07.2020 tarihinden önce toplu iş sözleşmesinden faydalanabilecek durumda olan işçiler yönünden uygulanabileceği, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçi bakımından 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019 - 31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği gözden kaçırılarak 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark hizmet zammı alacağının hesaplanarak hüküm altına alınmasının isabetli olmadığı-
Uyuşmazlığın somut olayda davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi kapsamına girip girmediği; buradan varılacak sonuca göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplandığı-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.