Uyuşmazlığın trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigorta şirketlerince Sosyal Güvenlik Kurumuna prim aktarımı yapılmaması halinde sigorta şirketlerinin kanuni temsilcilerinin sigorta primi borcundan şahsi malvarlıkları ile sorumlu olup olmayacakları ve davalı tarafından gönderilen ödeme emri nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu- Kurum alacağının 5510 sayılı Kanun'da düzenlenen sosyal sigorta primi değil özel sigorta şirketleri tarafından sözleşme ile tahsil edilen primler olduğu- Sigorta şirketlerinin sigorta ettirenlerden sözleşme kapsamında aldıkları sigorta primlerinin kaynağı özel sigorta ilişkisi olup kamusal nitelik taşımadığı- Bu nedenle sigorta şirketlerinin sağlık teminatının SGK’ya devri nedeniyle kanuni temsilcilerinin SGK’ya prim aktarım borcu nedeniyle şahsi malvarlıkları ile sorumlu tutulmasının kanuni düzenlemelere uygun düşmediği- 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği-
Rücuan tazminat istemi-
İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine-
Davacının stajyerlik sözleşmesine istinaden davalı tarafa ait iş yerinde çalışırken, ölümüyle gerçekleşen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olarak kabul edildiği anlaşılmakla; görevli olan mahkeme, İş Mahkemesi midir yoksa, davacı ile davalı arasında bir iş sözleşmesi mevcut olmadığı gerekçesiyle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre genel mahkemeler midir-
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ve mülga 64 üncü maddelerine göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5'inci maddesinin (c) bendi hükümlerinin uygulanacağı- Harp malûlleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56'ncı maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malûllerden, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmeyeceği- Aylıkları kesilmeksizin 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacağı- İş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanacağı-
İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasında, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranınına itirazının resen tespit edilerek sürekli iş göremezlik oranı kesinleştikten sonra dosyadaki tüm delilleri bir bütün halinde değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İş kazası nedeniyle davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranı gördüğü tedaviler sonrası aradan geçen zaman içerisinde değişmemiş ise de 19.02.2009 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı kararı ile % 100 olarak belirlenmiş ve kontrol muayenesine gerek olmadığına karar verilmesi ile davacının zararı bu tarihte belli olduğundan meslekte kazanma gücü kayıp oranı iş kazasından dolayı talep edilecek tazminatın sınırlarının belirlenmesi için gerekli olduğundan zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında açılan davanın zamanaşımına uğradığından söz etmenin mümkün olmadığı- Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamında olduğu, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranının zaman içinde değişmediği, gelişen ve değişen bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de Kurul çoğunluğu tarafından bu görüş benimsenmediği-
Ticari olarak birleşen iki bankanın kurdukları, çalışanlarının sosyal güvenliklerini yerine getiren vakıfların da birleşmelerinin kaçınılmaz olacağı, bu vakıfların birleşmelerine ilişkin olarak genel kurallarının aldıkları kararların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onayının sağlanması ve bu kararların vakıf senedinde değişiklik şeklinde noterde resmi düzenleme haline getirilmesi gerekeceği–
Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Rücûan tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.